Sen kapat gözlerini çığlığımı dinleme,
Vur şiiri alnından, kan sızsın ayracından.
Varsın yıkılsın dünya, sen yine de “tın”lama,
Bırak yorgun semazen yanıversin “acı”ndan…
Yaşlı bir çınar gibi içimden kırılsam da,
Bu şehre her yağmur düştüğünde
Tanıdık bir hüzün iner bulutlardan
Ben ıslanmış camlarda ararım
Gözlerinin buğusunu
Sen yağmur kokarsın
Bir sen kaldın,
Bir de senden kalanlar…
Tam da ortasından çatladı mihenk taşı.
Bir yanım alabildiğine eksik,
Öbür yanım öldüresiye sakat…
Biraz mavi bıraksaydın avuçlarıma
Bu yangından arta kalanım ben
Yağmur yüklü bulut renginde
Dağıla dağıla / Savrula savrula
Kaybolanım ben…
I
Aynı yolun aynı sürgünleriydik
Kağıttan gemilerde.
Üzerimizde insafsız bir fırtına
Önümüzde selamsız sabahsız sular
I
Son gelenler gittiler en son azığımızla,
Türkümüzü susturduk kendi dudağımızla.
Ne sen beni anladın ne ben anlatabildim,
Ne saatlerimiz durdu, ne seni tutabildim.
ı
Senden doğmayan güneş günümü karartıyor
Sensiz aldığım soluk içimi daraltıyor
Bir kez gözlerime bak, gör huzursuzluğumu
Ab-ı hayatım sensin, dindir susuzluğumu
I
Sarı ki ekimin tam ortası
Yorgundu zamanlar ve takvim
Duraklar ve mesafeler yorgundu
Şehirde kuşlar kanatsızdı/ ne çare
Kaç geceydi unuttum,
Seni sigara dumanlarına gömdüğüm.
Her nefeste adını ciğerlerime çivilediğim
Kaç gece yaşadım bilmiyorum…
Etin tırnaktan sökülüşüydü gidişin,
Ah! Gözümden damlayan sen…
Ne tuhaf
Bilmeyince ağrımı, sancımı
Beni şair sanıyorsun
Ve şiir zannediyorsun
Kabuk tutmayan yaramı
anlamlı güzel bir şiir olmuş. kıyamat vay halimize. Rabbim ameli salih olanlardan eylesin yalan dünya hep yanıltmakta bia kulları gönül gözünüze sağlık. PERİHAN PEHLİVAN.
not: İSimkarışıklığı için kusura bakmayın antolojinin hatası on gündür düzeltemedi gitti.