Gökte arar yerde bulursun
Ya da bulduğunu sanırsın
Sevdin mi ta gönülden,
Yitirdiklerini unutursun
Geçmişe bir baksan,
Havalarda soğudu birden,
Kış kapıda sanırım.
Bekletmemek lazım buyur et içeriye,
Yangın yeri içerisi, belki söndürür bu ateşi
Duy bunları Mehmet’in kardeşi.
Duman duman yine gözlerim
Sazım çalar özüm ağlar
Sıra sıra yüce dağlar
Buğra gelin ince gelin
Sağrı olun gence gelin
Ah be güzel yandı gönlüm
Hey gidi koca çınar, ne yıllar gördün sen
Köklerin toprağı kavramış, rüzgar eserken
Daha sıkı sarıl, yüzlerce yıllık dostuna
Hayvanlarda sana sığınır, güvenemezdi postuna
Dilin olsa da anlatsan hatıralarını bir bir
Kar beyaz tenin, saçların buğday sarısı
Ümitlerini, tutuverirdim kalsaydı yarısı;
Leyla kıskanırdı, olsaydım mecnun
Tüm güzeliklerine, şimdi meftunum.
Eskidendi bu sevgiler, demezsen eğer,
Sevdalılar, aşk için ölürler,buna değer.
Sana gülüm diyemem
Bir gün gelir solarsın
Sana canım diyemem
Canımı acıtırlar
Sana malım diyemem
Değerini biçemem
Otuzbeş yarısı sanırdı yolun,
Delikanlı sayılmazdı ama
Ne cevher fayda etti
Ne de yardımı oldu bir kulun
Yirmibirinde gidiverdi, rahmetli
Bir güzele yanmışsan
Gözlerine kanmışsan;
Koşup durup peşinden
Ah çekiverme içinden.
Söndürmezsen korunu
Mevsimler geçse bile
Gülmeden çeksem çile
Bülbüller gelse dile
Yeter bu aşk nafile
Derdimi anlat güle
Açtım da ucunu yazmıyor kalem
Söyleme suçumu bilmiyor alem
Derdimi dermeden bitseydi çilem
Benim yarim duydu, geldi mi bilem
Dört duvarın dördü birden önümde
Beklerim seni ziyaret gününde
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!