Bir anda ansızın kustu zehrini
Canım dediklerim yılanmış yılan
Pusuya yatıp da aldı yerini
Meğer o dostluklar yalanmış yalan...(21:55)
Herkesi ben gibi sandım boşuna
O mübarek şehir ki
Hz. Muhammed’in (S.a.v) 'in
çocukluğunu yaşadığı
ve müslümanların kıblesi olan Kabe-i Şerif'ti...
kayıp kıyılardan yazıyorum
tutunmaya ç/alıştığım anları...
hayatı
öpemedim alnından
bir çeşmenin başında onu gördüm ilk defa
endamıyla nazıyla baktı köylü güzeli
merak ile adını birden sordum ilk defa
baldan tatlı diliyle baktı köylü güzeli.
Sen ki; terk edip de gittin ya! beni
Sorarım herkese vefasız seni
Bağrıma taş koyup gittin mi yani!
Zaten mutluluğu hiç sermedin ki
Kurak geçer ömrüm hiç sormadın ki...
İki söz ettim diye alınıp ağlıyorsun
Anlayıp dinlemeden çatma kurban olduğum
Ne dedim ki ben sana, yutkunup ağlıyorsun
Dinleyip anlamadan çatma kurban olduğum...
Bilip bilmeden varıp, boş sözler serpiştirme
Aklım başımda değil gönlüm yine dumanlı
Dertli dertli gezerken gördü beni kürt kızı
Nazlı nazlı sorunca diyemedim yeminle
Bakıp güldü halime, yordu beni kürt kızı.
Kim demiş şair'e yazma sus diye
Dertli hecelere dalar şairler
Gelince o ilham vakit hediye
Leyli gecelere düşer şiirler...(18:44)
Bir lokma ekmekti, bütün çabası
Fukara adamın dünü mü olur
Bugün tok, yarın aç, hep dert babası
Fukara adamın günü mü olur...(20:05)
Yağmur çamur demez, yaşamak için
Sen beni hiç sevmedin, adım gibi eminim,
Gittiğin gün anladım, ne iş çevirdiğini,
Durduk yere sevinme, sanma devirdiğini,
Yaşadığım sürece, bitmeyecek bu kinim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!