artık sırma saçlı şiirlerde para etmiyor
eskiye rağbet olduktan sonra
yeniye ne gerek/ ne hacet...
ince ince dokunsa da nafile
buram-buram ahenk katılsa da yerlerde
Bir gün olsun sormadı, adımı da anmadı
O vefasız yüzünden canım yanıyor canım.
'Seviyorum' dedikçe, inadına dönmedi
O vefasız yüzünden canım yanıyor canım...
* * * * *
ne zaman geçer bilmem, gönlümdeki bu yara
içim kanıyor içim öyle derin bakmayın.
yaşadım da bilirim, çıkmaz oldu kapkara
canım yanıyor canım öyle derin bakmayın.
Anlık olmalıydı; hem de damardan,
Kıyıdan köşeden bir de kenardan
O ilk havlamalar geldi çomardan
Öylesine yazdım içimden geldi...(17:40)
Gözüne kestirip tepeden indi
Sinsi sinsi sürünüp, göz ucuyla süzmesin
İki başlı yılana söyleyin oyun bitti.
O çatallı dilini çıkarıp da gezmesin,
Kara kaşlı yılana söyleyin oyun bitti.
Bakma bana tepeden seni gidi boz yılan,
Bir adam bir kadın
Bir de açılan parantezler
Ki, parentez içinde yuvarlanan
Bir hayat...
Fırtınalı bir gecede
Astım heybemi boynuma
İçinden bir yıldız çıkardım
Gökyüzü çıldırdı...
Karabulutlar zırhını giydi
bugün günlerden
renkli kalem çalışması
ilk olarak
ucu
kızıla boyanmış
gece uzun uzadıya
karanlığını savurdu üzerime
dallarından düşen bir kaç yaprak
payıma çoktan düşmüştü bile,
önce esmer renkler usuma hükmetti
sonra derinliklerine upuzun çekül inerken
aklıma zorum var
düşünceler içten içe kemirirken
ruhumla hasbihâl...
hesap sorayım dedim
gözlerimim feri gitti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!