Derdimi çok büyük sanırdım,
Çare varmış derdim içinde!
Allah, merhametiyle sarmış,
Hissettim, yüreğimin içinde.
Kendimi, hiç tanımaz idim,
Sırtımıza yüklediler gökyüzünü
Torağa döndürdüler yüzümüzü
Sevgisizler, merhametsizler
Unutturdular gecemizi gündüzümüzü
Biz size iyilik ediyoruz dediler
Eskiden cehaletten söz açıldığında
Bilgisizlik ve eğitimsizlikten denirdi.
Yunus devrinde teşhisini koymuştu,
Bilgi hamallığını gönlünden kovmuştu.
Fallara bakan falcı olur.
Sözü çeviren yalancı!
Yanında dostu varken,
Ele seslenen yabancı.
Söz verip sözünü tutan,
Gönüllerimizde hancı.
Gönül konuştu,
Sözü bitti,
Susu kaldı!
Güneş açtı,
Erken battı,
Hangi şair seni anlatır,
Yüzünü görmemişken?
Hangi rüzgar değebilir,
Saçlarını açmamışken?
Hangi çiçek senin gibi,
Bir çoğumuz çok üzülsek de,
Bir çoğumuz da sevineceğiz.
Hayat yaşadıkça hep böyledir,
Döktüğümüz gözyaşına inat,
Umudumuzu yitirmeyeceğiz.
Gökyüzünü kapkara bulutlar,
Ben seni okudun hayat
Herkes seni hecelerken.
Ben seni anladım hayat
Herkes seni sorgularken
Ben seni sevemedim hayat,
Herkes yüzüne bakarken.
Senden beklentim var hayat,
Kanatlarımın açıklığı kadar!
Ben bazen üstünden geçerim
Bazense, hep altında ezilirim.
Sen ilgilenmiyormuş gibi yap!
Senden sonrası olduğu için,
Ne hep yek’tir, ne dubara,
Ne dört cihardır hayat!
Bazen yek-i dü bazen se-yek,
Kapılar aralanır penc-ü se
Seversin güzeli, genç ise.
Bazen dü şeş’e getirirsin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!