Güneşe karşı astım
Kötü düşüncelerimi
Başında bekledim
Sıcakta kurusunlar diye,
Güneş dayanamadı
Mevsimi geldi,
Ruhlar verildi.
Toprağımıza,
Canlar verildi.
Güneşimize,
Herkes bildiğini okuyor Cano!
Geçmişteki defterleri karıştırıyor
İşi gece gündüz kusur arayanlar
Kapa gönlünü, usul usul gitsin.
Herkes acı şerbet içiyor Cano!
Rabbim can suyu vermiş,
Çiçeklerim açar sevinirim,
Dikenlerim batar üzülürüm.
Can taşıyanına tatlıdır oğul!
Gününü gün etmek isteyeceksin
Çok uzun yaşamak dileyeceksin
Ruhun ızdırabı olacak oğul!
Onu, canında da hissedeceksin
Allah'tan çok aman dileyeceksin
Gözyaşım seni kim görür, kim anlar?
Kar yağmış, şu karşıki dağın başına,
Her gönül kendi derdine yanıp ağlar
Sana çare değilmiş, bu yalan Dünya!
Canla çalışan bir araç yapmışlar.
Sanma yaşamak için çalışıyorsun!
Çark dönsün diye yaşatılıyorsun.
Çatıya çıkıp ne yapacaksın usta?
Aman, tavanımız su sızdırmasın.
Halıları, kilimleri daha yeni aldık,
Üstüne alçı kabarıp da sıçmasın.
Çatıya çıkıp kiremitleri kırma usta!
Çay teskin eder yatıştırır,
Önemli kararlar alınırken,
Masanın bir köşesindeki yerini alır.
Hele de birlikte içtiğiniz,
Gönlünüzü verdiğinizse,
Çayın bir hikayesi var Karadeniz’de
El ve ayakları tutana kadar çalışan,
Genç, yaşlı, romatizmalı kadınların,
Dizlerim diyerek sızlanışlarından belli.
Çayın bir hikayesi var Karadeniz’de




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!