Aşk'ın aleviyle tutuşturdun
Dünden hazırdı benim göğnüm
Nasıl derdim, diyemedim
Suçlusu sendin kömür gözlüm!
Ben istiyordum yanmayı
Azizim;
Biz her gün ölür, her gün diriliriz!
Nefes alıp vermek değil meselemiz
İçimiz ölmüş, söyle onu nasıl diriltiriz?
Kulun ölüm korkusu, Allah'a hesap verip verememekte!
Ölümden korkmuyorum diyen, bunu nasıl diyebilmekte?
Bir merhabanla,
Acısıyla tatlısıyla,
Hatırlamıyorum,
Kaç cümle kurdum!
Sen sustuğunda,
El ayaklara,
Ayaklar yola,
Yol doğruya,
Hak'ka muhtaç.
Göz ziyaya,
Ne çok ölüm var!
Sessizlerin sesleri,
Duyulur,
En az doğanlar kadar!
Yaşayanlar unutur,
Mukadderat budur,
Söylesene mülteci yüreklim,
Kimden kaçıyorsun bileyim?
Korkularına iyi geleceksem,
Seni, kalbime kabul edeyim.
Kendimden de çok iyi bilirim
Bir adım vardı benim,
Ebubekir, Ali, Hüseyin...
Yüce çıkarlarınız için,
Adımı Ortadoğudan sildiniz!
Bir sevdam vardı benim,
Gündüz hayallerimdeydi
Gece, hep düşlerimde yar.
Nasıl teslim ettim şirin canı?
Aklım, hiç farkında değil.
Sevgimize karşılık vardı,
Şu Dünya Nakış
Yaratan Nakkaş
Nakkaşını unutup,
Nakışlara mı olmuş,
İnsanlar müptela?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!