Çağla yeşili umutlarım vardı dallardan
Çağlayan suları kuruttular inadına
Bir Firavun, bir Nemrut yaratıldı sonradan
Gönlü boş, boşluk melodileri tutturuldu
Kaçkın yollarda perişan göçkünleri gördüm
Hasretim muhabbet burcuna müebbet oldum
İtiraf ediyorum!
Dağlardaydım,
Terhisi olmayan sevdalardaydım.
Çok uğraştım,
Aşk sınırına varmak için,
Her atışta on ikiden vurmak için.
Gönül yapmak dururken
Ne haddimize gönül yıkmak
Ben şairim
Gülü bile kıramam
Hele gül uzatan eli
Ne haddimize
Şiir benim hasretimdir, huyumdur
Şiir benim yıkandığım suyumdur
Gül mevsimde cemre düşer şiire
Şiir benim sığınağım, koyumdur
Kâh âşık olur şiire susarım
Şiirdir ki,
Yansır hüznün aynasında
Tarar sırma duyguları
Bir gençlik havasında.
Şiirdir ki,
Hüznün hazin sitemine
Gül tezgâhı seriyorsun
Şu şiirin gurbetinde
Beni de bitiriyorsun
Kahreden sevdalar taşır
1.
Çanta taşır,
Odun taşırdı elleriniz.
Çamurlu yollardan yürür,
Koşarak gelirdiniz.
Hasrette olsak da ne gam,
Hüzne karıştı korkular.
Çalınan bir başka makam,
Sustular bütün şarkılar.
Sustular bütün şarkılar,
Gönlüm ben, gönlün ve sen
Bizdeki bir yerinde zamanın
Bir yerinde Itrî’nin
Bir yerinde gazelhanın
Masal olan aşkları bir bir andık
Bir ben, bir sen
Sevgili hocam, sizi uzun zamandır göremedim. Eğitim fakültesinde çalışırken sık sık sohbet ederdik. Sonra siz başka bir yere gittiniz ve aramızda mesafe oluştu. Neyse ki şiirler sayesinde yeniden iletişim kurabildik. Umarım yakında yüz yüze görüşme fırsatımız olur.
Selamün Aleyküm hocam. Ben Mustafa Akkuş. Çorum'dan. Kırşehir Eğitim Fakültesi mezunuyum. Fakültede eğitimle ilgili bazı derslerimize girmiştiniz. Bu kadar kitabınız ve makaleniz olduğunu bilmiyordum.Benim de üç tane şiir kitabım çıktı. Daha da çıkacak inşallah. Kolay gelsin Selamlar...