Sahildeyim;
bu bildik gecede...
Dolunay;
şavkun vurur denize.
O t u r m a k
Bir akşam üstü
Kumsalın ıslaklığına
Toz pembe hayaller kurup
S e y r e t m e k
Batan güneşi
'Sen, griveren Şubat; tangöğünü er'den ağart! ...'
... Giriversem koynuna
gıcırdardı kanatların
en çok da hesapsızca
Oylesine alistim ki yokluguna
Kesilmis kolum gibisin
hep sol yanimda
Yetmis yedi renk
Söktü yine sikkesini
Ürkek mezatlık gemi
Kaptan kayıp,
Filikalar azatlık,
Tayfalar dünden firari..
Birazdan vuracak kayalık
Yaşamak var ya yalnızlığın daniskasını
Bu ejderha iştahlı kentte
Kapanmak gelir de kapanamazsın içerine
Sarılmak gelir de sarılamazsın hüzünbaz kalemine
Gitsen olmaz, kalsan almaz...
Seklem seklem dertlerini yüklensem
Ahir zaman yedi cihan gezinsem
Ne bir ah ederim ne de intizar
Sorsam, sen de mutlu musun ey yar? ..
Şimdi sen Istanbuldasın ya
vur kendini Tarabya koyuna
oturup Istinye sahilinde
şirin bir laz borekcisinde
demli bir yorgunluk çayı içerek
çık sonra
Adana - Mersin trenlerdeyim
alaca karanlık puslu akşamlarda
mevzii sağanak kederlerdeyim
benzi soluk buğulu camlarda
ben zamanla yarışırım
Varsay ki 'sevdim' dedim! ..
'Hiç görmedin ki' diyeceksin...
Tanrımı da hiç görmedim;
En çok da O'nu sevdim
Nerden bileceksin ki? ..
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!