Günlerden eylülün sensiz geçeni,
Vakit gecenin dördünü
Bilmem ki kaç geçerdi.
Uykularım kayıp, aklımda sen,
Dudağımda hasret türküleri.
Kalemim; gariban işçi...
Karşılaşsak iki yabancı gibi dar bir sokakta
Önce gözlerimiz tanışsa karanlıkta
Sonra ellerimiz.. kalmasa bu sevgi hiç muallakta
Hissetmeli yüreğim sıcaklığını daima
Ve hissetmek onca kara günü alaca şafakta
Yeniden umutlanmak unutulmuş yarınlara
rengârenk müzik
deniz batık
rüzgar idamlık
sahil
alabildiğine aydınlık
Kocca bir kış;
Şiir'siz verimsiz.
Karabasan uykularda;
Yer, Bandırma,..
Deniz, Marmara...
Kirlenmiş ve soğuk.
Seyyahtır şair sevda,
göçer torbasında
............... redifler yalanı..
Şiirler yalınayak
yağdıran duasında,
................... gözler talanı....
Derin uykulardayken
bütün kent;
ben, yelkovanla akrebi
koşturuyordum...
rüya üstüne
rüyalar kazarken
Sen değilmiydin seherin vaktini kuşluğa yayan
sana her gelişimi puştluğa sayan
kaç yaramın ahını döke döke
kaç yarımın günahını çeke çeke
dolaştım kaldırımlarında yıllarca
ne zaman sen düşsen usuma
Sevdanla damlayıp
Şarap çanağıma,
Gam kasavet dolduran
Yitik şarkılar;
Artık nöstalji olmuşlar.
Hani vardı ya;
Ereğimdi, enlemiyle feleğin
Her hangi bir boylamında
Varmadan Sırat'a,
Tutulmadan sorguya
Aynı kenti seninle
Adres gösterebilmek Tanrı'ya
Varsay ki büyüksün
Var say ki erişilmez
Tanrıdan da devasa
Yılan donunda yenilmez asa
Velî olsan ne yazar
Nebî olsan ne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!