O güzel gözler, sevgiyle sıcacık bakamaz…
O ok gibi kirpikler, sevinç ve acı gözyaşlarını gizleyemez…
O kulaklar, sessizce fısıldanan güzel sözleri duyamaz…
O burun, sevgilinin, evladının tenini koklayamaz…
O dudaklar, tatlı tebessümlerle gülemez…
O omuzlar, sevdalısına nazlı nazlı silkinemez…
Bazen dolu olup yağıyorsun
Baharda yeni açan
Ömür çiçeklerimin
Tomurcuklarını yok ediyorsun…
Bazen bir lodos oluyorsun
Seni sordum yıldızlara,
Işık saçmadı.
Güneşe sordum seni,
Gündüzüm gece oldu.
Seni toprağa sordum,
Etrafımı toz bulutu sardı.
Küçücük bir fidandı,
Dalından koparmışlardı,
Onu.
Doğacak güneşi,
Göremeden…
Hoş geldin bebek dünyaya,
Doğarken neden ağlar
İnsanoğlu, bilir misin?
Yaşama ilk adım atışının
Sevinç çığlığı mı?
Yoksa hayatta seni bekleyen
Daha son nefesimi vermeden,
Başucuma üşüştü,
Can dediğim dostlarım…
Kimi boynuma geçirdi
Yağlı bir urgan,
Kimi de üstüme attı
Tuttuğum eli
Dost eli,
Sardığım bedeni
Sarmaşık gülü,
Baktığım gözleri
Güneş sanmıştım.
Siz;
Hiç merak ettiniz mi?
Halay çekerken,
Neşeli neşeli
Söylediğiniz türkülerin
Nağmelerinin nasıl
Hissedebiliyor musun?
Onun seni sinsice,
Takip ettiğini.
Duyabiliyor musun?
Arkandan gelen,
Ayak seslerinin,
Titreyen dudaklardan
Dökülen o güzel
Türkülere eşlik eden,
Sazdaki teller de titrer.
Dilek tutmak için,
ne guzel umut ınsanı uynadıran ruyadır.umutlarınızın hiç tükenmemesı dıleklerıyle yuregınıze saglık.