Daha dün gibiydi çıkarken yola,
Elli yıl geçmiş dönüp bakınca arkaya,
Farkında olmazdım saçlarımda ki aktan,
Eğer bakmasaydım kırık aynaya.
Hayat film gibi bir seansta bitiyor,
Ben seni,
Kundaktaki bir sabinin gözyaşları gibi,
Saf ve temiz sevdim,
Tutamadım ellerini,
Okşayamadım saçlarını,
Yüreğine dokundum,
Gül olup, gonca gonca açsan da,
Bülbül olup, diyar diyar uçsan da,
Ömrün her daim bahar olsa da,
Gönlünde sevgi yoksa ne fayda.
Güneş olup, ısıtsan da dünyayı,
Ben ölmüşüm,
Yaşamışım kime ne,
Neyim var ki,
Nem kalacak geriye,
Borçlu değilim,
Hovarda bir türküde gün boyu yaşamak,
Atlarımı sürdüğüm o bayır otlaklarında,
Gökyüzüne bakıp bakıp ağladığını gördüm,
Açılmaz kuyulardan sözcükler boşandı bir anda,
Bu kumral yüzle ağlayarak koşamam,
Bu kaçıncı gece,
Yokluğunda,
Gözyaşlarımda kulaç attığım,
Bu kaçıncı gece,
Yıldızların uğramadığı,
Sabahın olmadığı,
Son defa giderken veda etmeden,
Gözlerin dolup hiç ağlamadın mı,?
Maziyi bir kalemde silip atarken,
Mutlu günleri bir nebze anmadın mı?
Bu afra tafra kibir senin neyine,
Yalnızlık,
Bu kadar zor değildi,
Günler bu kadar uzun,
Geceler ayaz,
Senden önce.
Güz yağmurları vuruyor yüreğime,
Bir sarı mimoza okşuyor gözlerimi,
Geciken sabahlara kanat çırpan ebabiller,
Gecenin buz tutmuş yalnızlığında seni anar,
Gizler eskiyen yaralarını kalbim,
Umut giydim bu gece kabanımın altından,
Hani gittin ya sen,
Gecenin en koyu yerinde,
Gözlerin bende kaldı,
Avuçlarımda,
Güvercin kanadı,
Ellerinin sıcaklığı,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!