Sana;
Ambalajı açılmamış bir yürek sunuyorum,
Sen,
Sürek yağmurlarına tutsak kara kışta,
Güneşin doğmasını bekliyorsun,
Pencerenin önünde,
Daha yirmisinde fidandır yaşı
Tekbirle çınlatmış dağ ile taşı
İman dolu yüreği gururlu başı
Ne kadar zor’a düşse imanı sönmez
Şehitler ölmez, vatan bölünmez.
Uludere de nöbette idim anne,
Neden getirdiler beni şehrimize,
Bu kalabalık ta nedir, nedendir,
Ne oldu bizim evimizde anne.
Yüzleri asık tüm insanların,
Geceler karanlık,
Soğuk ve ayaz,
İsterse,
Yıldızlar da olmasın,
Ne çıkar,
Senin bakışın yeter.
Seninle vedalaşmıyorum giderken,
Dönmen için bir nedenin olsun.
Öpmüyorum yanaklarından,
Sevişmelere kredim olsun.
Ağlamıyorum gözyaşlarımı içime attım,
Aklında gülen gözlerim olsun,
Göçük altında kalmış bir çocuk,
Avucunda güvercin kanadı,
Ve yağmur gelinlik kız gibi süzülerek iniyor,
Toprağa,
Annenin feryadıyla, karışıyor gök gürültüsü,
Kimliğini saklayan bir karga dolaşıyor,
Sana hasret,
Sana;
Sevda yüklü yüreğim,
Sana sadece,
İki göz mesafesindeyim,
Bir adım atsam,
Yaka paça götürdüler Oledo karakoluna,
Ayak bileklerimden kelepçelediler,
Ki; tutsaklığım yarım kalmasın,
Üç gün boyunca hınzır eti dayadılar,
Önüme,
Yesem imanımı kaybedeceğim,
Kumları ince bu tenha kıyıların,
Martılar değişmez bekçileri,
Rüzgâra yelken açan teknelerin,
Kuğu gibi süzüldüğü denizleri..
Işık ışık dökülür yıldızlar geceleri,
Yağmurlu havalarda,
Yürümeyi seviyorum,
Ağladığım görülmüyor.
Geceleri seviyorum,
Zifiri karanlığı,
El etek çekiliyor sokaklardan,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!