Ağlamaklıyım biraz bu vakitler
Yokluğun affedilmeyecek kadar büyüyor içimde.
Korkuyorum,bilinçsizim...
Kalbim İstanbul'un en karanlık yeri
Takvimler yapraklarını döküyor bir bir
İnsan çaresiz bir yalnızlık içinde kaldığında
Bir kibrit tanesi alevi kadar ömür biçiyor kendine.
Her gün seninle alevleniyor gecelerim
Bütün sabahların durduğu yerdeyim.
Her gün alışılmış şeylerin dışında yaşıyorum seni.
Kül olacağımı bilsem
Bugün ben gidiyorum
Özledim seni konuş benimle demeyeceğim.
Hazin bir hikayenin al beni kurtar bu yağmurdan bir Baksana ne haldeyim kahramanı yapmayacağım seni.
Ben ne uykusuzluklar ne acılar çektim
Hiçbir karanlık senin kadar örtemedi üstümü.
Dün bir rüyada gördüm gözlerini
Hiç kimseler bilmez senin bir kadeh
İnceliğindeki zarifliğini.
Bir tenin üstünde dudaklarımın
Her zerreni nasıl minik minik öptüğünü .
Eski bir şarap mahzeninin güzelliğinde
büyülüyorsun beni.
Hiçbir şey sokak kadar güzel değildi
Kederli ve yalnız ellerime.
Dudakların uçuklarındaydı ihanetin
Kirli bir aşktı;
Rengarek önüme uzanan
Eylül yağmurlarında ıslanmak istiyorum.
Toprak kokusuna karışmak,
Temiz bir bedende bir can olmak.
Kentsel dönüşümde terk edilmiş apartmanların;
Köhne duvarlarına yazılmış ucuz fahişelerden,
Osuran vajinalarının bıraktığı seslerden,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!