Dokuduğun kefenim, gündüz vakti örerdin
Gece boyunca söker, özlemimle beklerdin
Şu bir bardak şarapta, hasreti duydu ruhum
Sen ki ey Penelope, verdiğim son soluksun
Ömrüme biçtin vade, kısalttın gide gide
Soruyorum kadim merafimlere
Bu gecelerin sırrı ne
Neden bu hüzün
Sebepsiz neşelenmem
Ağlamak,ağlamak istediğimde
Kahkahalarımla başbaşa iken
Ve ben,bacağı kırık
Bir sokak köpeği kadar
Onurlu ancak
Kırılmış,darmadağın
Derbeder
Ayaklar altına alınmış
Nedir yıldız,yıldızlar; kimin atfedilmiş değeri
Olmasın yoksunluğu, atfedenin resmettikleri
Şu bir bardak şarapta, hayalin gördü ruhum
Sen ki ey sende kalan, varoluşumdaki uçurumsun
Ölümlü Onuncu Musa, tutkunsa eğer hemcinslerine
Grimsi bir örtü sararken geçmişleri
Yaşanmamış aşklar sisin içinde gizli
Alınmamış hazların izleri bedeninde
Doyumsuz kalmış etin acısı var içinde
Sarıyor geçmişini işte o tülden örtü
Yeni bir aşk arıyor, dudağındaki türkü
Gönlünü doldurdumsa da halen
Yatağın boş bomboş yatağım
Gül kurusu dudaklarınla
Taşıdığın goncaların,gonca güllerin
Aradığım kadar arar beni bilirim
Söylemesen de arzularını
Dolunay tüm haşmetiyle yükselirken gökyüzünde
Issızlığında bozkırın
Sığın,tavşan,Alageyik postlarıyla bezeli
Obaya nasıl sızarsa ay yüzlü Akana
Öylece girdim dünyama
Kıyamdan kurtarayım derken,hemcinslerini
Dost değilim ben
Tek dostum yine kendim
Dostluk dönüşebilir aşka
Mümkün değil ama
Aşk’ın dostluğa gerilemesi
Her şeyi imlerken beynimde
Yaldızlı bir geceden alırken ilhamını
Elindeki mızrapla alteder sonrasızlığını
Şu bir bardak şarapta,kaderi buldu ruhum
Sen ki ey Toros kızı,kadim bir Klotho’sun
Özlemi,bir bedenin diğer bedene
Kaynaşması iki kimliğin
İki ruhun
Bütünleşmesi
Sormuştun bana
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!