Ahit sandığının önündeki Kral mı,yoksa
Rakkase mi, dansederken çağıran ten türküsünü
Şu bir bardak şarapta,bedenin gördü ruhum
Sen ki ey esmer hatun, Rabb’la güreşte Davud’sun
Bedenin tekmil silah, dellendirir ki seni
Sesinde yok latafet, ham kalmış ayva sanki
Burdun ki yüreğimi, Gayya’da buldum tini
Ab-ı hayat umarken, zakkumun suyu verdin
Buldum derken kendimi, gıybete vurdun beni
Yok ses, yok nefes, neredesin peri kızı
Aşkınım senin deyip, bu gün de verdin sızı
Gözler fenere benzer, kaşlar gergin bir yaya
Kalkışamam ki sensiz, ol saltanatı ilgaya
Nasıralı da bu denli naçar mıydı Maria’ya
Başvurmalı tez elden şu Vaftizci Yahya’ya
Ey Vaftizci vaftizci nerelerdesin
Adın hüzündür senin,yalnızlıksa soyadın
Henüz bir göçmen kuşken yüreğin
Kapatılmışsın bir harem ağasınca
Erkekliği,onursuzluğuyla iğdiş edilmiş
Çatalı olmayan hunhar bir yaba
Kim’e / kimler’e ‘dost’ diye hitap edersiniz, düşündünüz mi,hiç? Tabii ki,siz Augustus değilsiniz,ne Tutankamun,ne de Filippos’sunuz,belki Tanrı’nın peşinden koşuyorsunuz da ulaştığınızdan pek de değilim emin.
Bırak bunları mı,diyorsunuz,sadede gel,he valla siz de haklısınız,çoktandır farkındayım bunun.Sizi ne ilgilendirir ki,Augustus’un yakınlarına ‘dost’ dediği, Mısır ve Makedonya saraylarında ‘dost’ sıfatının bir tür soyluluk sanı olduğu,Tanrı’sını arayan mistik’in o’nu ‘dost’ sıfatıyla andığı da sizi hiç mi hiç ilgilendirmez,bilirim.
Nasıl sınıflandırır,kategorize edersiniz çevrenizdeki insanları,kaça ayırırsınız onları.Sizi bilmem ama bendeniz, çevremdekileri kabataslak üç grupta değerlendiririm.En dış halkada ahbaplarım vardır,selam verdiğim,aldığım selamlarını,iki çift laf ettiğim,bazen.Sonra birlikte zaman geçirdiğim,güldüğüm,eğlendiğim,satranç,king oynadığım,birlikte balık tuttuğum,mantar avladığım arkadaşlarım gelir.Mutlu olurum onlarla bir arada olmaktan.En iç halkada ise dostum/dostlarım yer alır.
Üryandır tin, içinde tenin; anadan üryan
Tenim tenin dışında, tinin içinde tinim
Tininin örtüsü yok, ayna mıdır karşımda
Tenim tenine hasret, tininle dingin tinim
Doyulmaz tatlar bulup tinin ile sohbette
Bir duvar halısının ilmeklerinde gizli, geçmişimizin gizi
Her bir ilmek yansıtıyor, geçmişte yarattığımız bu günümüzü
Şu bir bardak şarapta,hulyaya daldı ruhum
Sen ki ey adı saklı, yaradılışımda kadim Sof’sun
Bir sen vardım içimde, bir de ben, ben, ben
Beşerin hafızası, malülmüş nisyan ile
Ne de çabuk unuttun, aşkınım diye diye
Şu bir bardak şarapta, ihanet buldu ruhum
Sen ki ey iffetli kadın,kadim bir İskaryot’sun
Daha dün geyik idin,şimdi halımda motif
Merak buyurmayın,ukalalık etmeye hiç niyetim yok.gayet tabii olarak'katolik'kelimesinin etmolojisini daha iyi biliyorsunuz,benden.kelimenin taşıdığı 'evrensellik've 'gerçek öğretiye uygun'olma iddialarının(ne iddiası,tüm dünya bu mutlak bilgi üzerine kurulu değil mi zaten,dediğinizi duyar gibi,oluyorum) ayırdında olmamanız mümkün mü? Bu ve buna benzer konuların uzmanı sizlersiniz,tabii ki,dünya üzerinde kurulu ve kurulacak olan tüm disiplinlerin uzmanı olduğunuz gibi.'Katolizm'üzerine de ahkam kesemem sizlerle,ama ola ki-hani eskeza canım-uzman olmayan biri okursa bu satırları(siz hala burada mısınız,kuzum) sözüm ona'dır.
Sizce katolizm terimi,salt kilisenin din'e,dünyaya- ve tanrı'nın ayakları dibinde yer alan papalık tahtına-bakışını mı yansıtır.Bu terimin yaşadığımız toplumun,insanların betimlenmesinde yeri yok mudur,hiç?
Neden bu ülkenin,dolu her yanı,odalarla,barolarla,taşıma kooperatifleri ile vb. vb.salt'tarihsel geçmiş ile,-ne derseniz deyin-(ister feodalizm,isterse asyatik üretim tarzı) açıklayabilir misiniz,bunu? Salt,'lonca'ların kalıntısı mı bunlar? Ya da'lonca'ların modernize edilmiş biçimi mi,gerçekten,karşımızde duran tekelci yapılar.Bu katolistik yapıların,emin misiniz,salt üyelerinin çıkarları için var olduklarından? Peki,bu üye çıkarları ile,ülke çıkarları arasında çelişki olmadığına emin misiniz? Osmanlı ve diğer doğu toplumlarında,sermaye birikimini engelleyen temel unsurun,salt 'mülk'ün allah'a ait olduğundan hareketle,o'nun yeryüzündeki gölgesinin,kulların herşeyleri-bu arada can'ları üzerinde bile-hak sahibi olmasına,bağlayabilir misiniz,sadece.Sakın,bu loncalar da,örgütlülük ve ayrıcalıklarıyla,zaman içerisinde üretim güçlerinin önüne barikat kurmuş olmasınlar ve bugün de-odalar,barolar,kooperatifler cumhuriyeti olan- ülkemin önünde,benzer bir köstek oluşturuyor olmasın bu katolistik yapılar
Yaralama artık yeter
Bir başka aşkın korunu
Canlandırırken gönlünde
Beni bana anımsatan
İmgelerle yazmaktaki ısrarın neden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!