Memleket denince aklıma
ot biçerlerin marifeti ile
nedense eskiye dair kokular
serin sabah rüzgarları gelir
susamış dudaklarıma kaynak suyu değer
bir ağaç gölgesinde
Dağlar yol olur uzanır önüme.
Attığım her adımda binlerce dua.
Bozulmasın diye yeryüzünün ütüsü.
Mevsimlerin bile bir adı var.
Biz hala adını koyamadığımız düşler peşindeyiz.
Sahi sevgili, sen ve ben diye bir şey var mı?
Benlikten sıyrılıp birlik olduğumuz gün.
Tamda o anda, hayat biz kılar bizi.
Sürgünden yeni dönmüş bir atlının,
Gelip konduğu hansın sen Mina.
Şeklin şemalin yok ama herkes biliyor gibi sanki
Vedalar sığmaz oldu heybeme
Taşıyorum her yağmur damlasında
Yüreğimi bırakıp çıkıyorum evden
Yalnız başınayım kalabalığın ortasında
Yol boyunca evler beliriyor önümde
Son kez baktım nefsi hevaya.
Ruhum hazırdır sandım acıya.
Vapurlar gördüm kalkan iskeleden.
Hepsi de son seferde gibiydiler.
Bir anlık gaflete kapılsam ardından yürürdüm.
Açılsın yollar Türk olsun tüm cihan.
Müminin umudu yayılsın yedi kıta'ya.
Hedef büyük hedefin son durağı turan.
Başlarda güzeldi her şey
Kâr yağarken
Arabanın altına topum kaçarken
Bir mutlu ana feda ettiğim her bir şey
Gündüzüme bir güneş gibi
doğar taze gülüşün
gecemde bir ay parçası tenin
bakışların amel defterimin
en güzel sayfası
ellerinden çekeceğim var
Topla güvercinleri Eminönü’nden
Simitle gelenleri alma vapura
Galata kulesine gidiş olmasın Karaköy’den
Yıkın tarihi bize gereken çürük çarık manzara
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!