Şirin bir köy kasabası.
Hayvanların evlat gibi sevildiği.
Çocukların insanca muameleyle karşılaştığı.
Şirin mi şirin masalsı bir mekan.
Seninle öyle bir yerde yaşamak istiyorum.
Sanma tükenmez bu ömür.
Görmüyor musun nasıl da boşa geçti koca ömür.
Gecemde odama dolan duman, kasvet kokuyor.
Dilinizden gönlüme akan zehirli sözler
Ömrümün kum saatine acele ettiriyor
Gece yarılarında uykumu kaçıran öfkeler
Gecemi aydınlatan mumları eritiyor
Ne eder ki varlığım bir sığamadım
Ne zaman göz yumsam dostlarımın yaptıklarına.
Yeni ihanetler eklenir dostlarımın yaptıklarına.
Sahte gülüşmeler arkasına gizlenmiş sinsilikler.
Bir ihanet şebekesinin gerçek yüzünü ortaya çıkarıyor.
Basıyor küfürü gavur yanı nefsimin.
Durduramıyorum çoğu zaman.
Sivrilmiş diller zehirli birer ok.
Uzak durmak istiyorum.
Bir hengâmenin içindeyim kaçış yok.
Sevimli bir adam değildim
Olmaya da pek niyetim yok
Evvel zaman içinde çok ezildim
Mesken diye göz diktiğim yerler soğuk
Kırıldım her çıtırtıda
Gençliğimi heba ettim bir hiç uğruna.
Ne bir ilme vakıf oldum.
Ne altın bir bileziğim oldu kolumda.
Canımı yaktı gerçekler yine de,
Sığınmadan yalana yaşadım.
İntihar çiçeklerini koklayan melekler bir bir ölüyor.
Bir bir ölüyor masum kaç can varsa.
Zorla koklatılan intihar çiçekleri solana denk.
Bitti saymam mücadelemi.
Yusuf kokulu kanlı bir gömlek,
Giydim üstüme mazlum halklar için.
Beni düşman bilenlerde ağız birliği.
İçime dolan aşkın nağmeleri,
Eski bir kabileye götürüyor beni.
Orada bitimsiz kavgalar içinde,
Hala ilk gün tazeliğinde bir gül var.
Onunla sükûnetin idrakine varılıyor,
Onunla zorlu mücadeleden galip çıkılıyor,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!