gecenin bir yarısıydı
düştüm yollara
yürüdüğüm sokakların
sessiz adamıydım.
sordum kendi kendime
yine geldi 2 temmuz sabahı
içimde korkunç bir çığlık
dört bir yanım kara bir duman
gözümde canlandı o kara sivas
Dönüp arkama bir baktım
Bir sabah uyandım baktım''ki
güneş tam tepemde
gözlerimin ışığı önümde duruyor
boşa dönüyor
dünya
İçimde bir sıkıntı
yalnızım dağlar gibi
yine daldım hayallere
kulağıma geldi sesin
halimi düşünüp ağlıyorum
küçük yaşta düştüm gurbet ele
göz yaşımın sebebi sensin istanbul.
verdiler omzuma ağır bir yükü
gözyaşımın sebebi sensin istanbul.
denizin maviydi dalgalar serin
Olurya
Bir gün terk edip gidersen beni
Arkandan bakıp ağlamam
Kaderim der çekerim
Ölsemde sensiz gam yemem
Güler geçerim
Gitmesen olmaz mı
Gidersen
Deli eder beni ayrılık.
Umutsuzca
Bakarım yokluğuna
Sözüm söz dedin
Terk edip gittin
Sana olan sevgimin kıymetini bilmedin
Nede çok sevmişdim seni
Hani bırakıp gitmeyecektin beni
Ne umutlarla bağlandım sana
Yorgunum hayat
bugün öyle çok yorgunum ki,
yara bende dert bende hüzün bende
güneş bugün hüzün bana
gözlerimde yaş
Aksediyor kalbime gönül yaram
Koyduğum gibi durmuyor zaman
Bir günüm diğer günüme uymuyor
Gökyüzünde nara sesleri durmuyor
Çok güzel bir çalışmaydı..
Kutluyorum samimi yürek sesinizi..
Tam puanımla.. (Antolojimde)
Saygı ve Selamlarımla
HÜSEYİN ÇUBUK