ANKARA DOĞUMLU. YÜKSEKOKUL MEZUNU. ANKARA' DA İKAMET EDİYOR.
https://www.facebook.com/pages/Istasyon/483975718320070
Kaç mısra, kaç sayfa sürer yokluğunun edebiyatı
Gidişin kaç kıçı kırık kafiye azaltır ki şiirimden?
Fahişe yatakları gibi ıslak bir geceyi koynuma alıp,
soğuk bir yolculuk molasında unuturum nasıl olsa seni...
(22.07.2003/ANKARA)
Neresinden tutarsan tut, bir ucu elinde kalıyor hayatın
Suya düşen umutlara yüzme öğretmenin de anlamı yok
yarin ayrılığın mührünü vurup gittiği o gece sancılarında
Ayrılık çarpıyor yüzüne
Hiç bilmediğin bir şehirde, lise sevdalarının buluşma noktasında
Yüzyıllar sonra hala kopmamış bir kıyamete tarih bulmaya çalışacak medyumlar.
İşte o zaman hiçbir anlamı kalmamış olacak,
Benim seni sevmemin,
Senin bana sevip de gelmemenin...
İyileşmemiş bir yaranın kabuğunu koparır gibi
Çekip gidiyorsun şimdi
Anılar kanıyor içimde
Ne zaman yağmur yağsa
Yüreğimi avuçlarıma alıp yıkıyorum gözlerinin suyu diye
Ellerim kanıyor...
Nereye düştüğünü bilmeyen bi nisan yağmuru altında, hangi sevdaya ağladığımın farkında olmak daha da acıtıyor içimi. Hazırlıksız, apansız bitivermiş bi nisan. Çıkılan yolculuğa hiç hazırlanmış bavullar var yanımda, içi ayrılık kokulu, biraz naftalin beyazında. O gözler hep bana bakacak, o dudaklar hep benim dudaklarımda yavşayacak diye düşünmenin salakça telaşından kurtulamamış bi nisan...
(18.04.2003/ANKARA)
Sevda mıydı içine düştüğümüz,
Yoksa bir çocuk oyunu muydu, kaybetmekten korkmadığımız?
Al misketlerini, ver misketlerimi gibi bir şey
Bir sevmeyi öğrenemedik dostum.
Yollar ayrıldı oyun sona erdi.
Sepeti kola takma muhabbeti
Sen gitmedikçe yüreğimden
İstediğin iklimine git ülkemin
Ben her yağmurla seni yüreğime yazdırabiliyorum hala
Her acıyışında içim
Okkalı bir küfür savurup gittiğin diyara
üstüme basıp geçeceğini bildiğim halde
bazen bir sigara olmayı bile istiyorum
gömlek ceplerinden çıkarıp
dudaklarına götürdüğünde...
Buhar suya dönüşünce, usul usul senin üzerine akayım diye,
Kendi isminin üstüne yaz benimkini buğulu camlarında,
Ve silsen de izi kalsın isimlerimizin her güneş vurduğunda...
(2001/ANKARA)
Bir varmış, bir yokmuşla büyüdüğümüzden belliydi aslında bazı şeyler.
Farkına varamamış olmamız çok garip.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!