Gel derdine yan dostum, hemde hayıflanarak
Hayıflanıp döğün sen, ruhsal direncin ölmüş.
Teslimiyet yasın tut, halinden utanarak
Mahcup olmaktan korktun korktuğun başa gelmiş.
Gece gaflette yatan kaderine razıdır
Herkes yaşamaktan bıkıp usanmış
Tam karamsarlığın içine düşmüş.
Bir bedel ödeyip öyle yaşanmış,
Kefaret kurbanlık koçuna düşmüş.
Güneş doğsa, gece kararıp çökse
Gün dolanır vakterişir
Sık deşeriz sinmiş derdi.
Derdi çokla kim görüşür,
Görüşen de hesap verdi.
Genç duygular coşuverir
Gayret etmiyorsan gelişemezsin,
Hukuku çiğnenen dertli uğunur?
Yılgınlık çökünce alışamazsın,
Ezikler, teselli ile avunur.
Durum acil ise vay nefsim denir,
Bunca sapıklığa neden olan ne,
Azgın nefsin seni nere götürmüş?
Sığınmışsın gaflet mazeretine
Mazeret furyası başa oturmuş.
Aklın ruhun bozuk, ne işin doğru?
Barışın yurdunda kara bulutlar
Dağılıp açılmaz güneş nerede?
Gelecek ufkunda söner umutlar
Baykuşlar ötüşür metruk yörede.
Nerede hata var? Etmeli merak
İnsanlık kalmadı yeter miktarda
Siyaset kanlara doluştuğundan
Sonra çare ara usta aktar da
Kalbin dış yüzeyi buruştuğundan.
Böyle sürer ise elbet batarız
Söz anlamayana zorlama boşa
Musibetler bile fayda etmiyor.
Anlamak işine gelmezse haşa!
Bülbül olsa güle konup ötmüyor.
Bu inat kurudur, kanı kurutur,
Rengin belli eder herkesler tanır
Ahmaklık gizlidir nefsin içinde
Çıkarcı kendini akıllı sanır
Yalan dolan yatar herbir işinde.
Oluşan konumdan bir köşe kapar
Çırılçıplak geldin dünya yüzüne,
Sonra doymazlığın kralı oldun.
Aldanıp, inandın şeytan sözüne!
Kararan ruhunla yaralı oldun.
Duyguların vardır iyi ve kötü,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!