Yürekler titrer di o ilk anlarda,
Nefesim kesildi dilim lal oldu.
Kuşlar uçuşun ca aşık canlar da,
Yanaklar kızardı, yüzüm al oldu.
Gönlün arzuları nefsine uydu,
Beklenen yarınlar, ümit taşıyor
Benim yüreğimde korkular saklı
Sanırım bunları herkes yaşıyor
Bilinsin benimki bir hayli farklı.
Oyna şır üzücü, sinsi duygular
Kalbimdeki kini dilime döksem
Vallahi her sözüm dert olur kalır.
Çektiğim çilenin resmini çeksem
Hırs ile bakışım sert olur kalır.
Nasıl biriktiyse bunca sı kinler?
Neresinden tutsan elinde kalsın
Sağlam bir işiniz olmayacaksa
Zarar ediyoruz israfta olsun
Durumu aklımız almayacaksa.
Düşünüp taşınmaz ince elenmez
Duygular darbeyi ölümle yedi
Tarifsiz korkular sineye doldu.
Bu korku değil se acaba neydi?
Sorunun yanıtı seneye kaldı.
Birden bire sustu kaynayan hâller
Halk, derdiyle tasasıyla
Haşır neşir ola geldik.
Güçlü kendi yasasıyla
Sanır düzgün yola geldik.
Gerçek dertler konuşulmaz
Yolum haktır diye haksızlık yapma
Doğrudan sapanın hali bozuktur.
Çıkarın içinde yalana tapma
Halkı kandıranın dili bozuktur.
Nefsi haklı görsen havaya girer
Yoksulluğu andım, solcusun dendi,
Doğruları anmak neden sol olsun?
Yolsuzluğu andım yolcusun! dendi,
Öyle bir yol bana niçin yol olsun?
Haksızlık adetmiş! Yaşanır rahat,
Dilini kaybetmiş insana acı
Dilde ele hayran falan filancı.
Çiçek ile yaprak örter ağacı
Kuru dal doğada kalır yabancı.
Özünden kopmalar dil ile başlar
Aç bak yüreğine aşktan ne kalmış,
Umarım paslanıp, küllenmemiştir
Filiz veren tohum derine dalmış
Bulup iklimini çillenmemiştir.
Uzaklaşma aşktan gençlik çağında



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!