Bazan gaza gelir şu garip halkım
Gündüz rüya görür, aklı uçukta.
Hele bir dürtükle, uyanır belkim
Mahmurluk geçmez se uyur açıkta.
Her sözün peşine huyudur düşmek?
Sert esse de fırtına
Sağlam ağacı eğmez.
Duvar değsin sırtına
Duldalara yel değmez.
Sahra çölü misaldir,
İnsanın dostları var ise böyle
Yaşamın umudu kaybolup gitmez.
İyilik gördükçe, güzellik söyle,
İçten dostluklarda kolayca bitmez.
Gurbet elde yalnız düşünce derde
Yüreğimi serin tutsam
Sinem alev alev tüter.
Aldırmayıp hemen yatsam
Uyku benden kaçar gider.
Kafamda var onca soru
Bırak yüreğini kendi kendine
Aşkın ateşiyle yanarsa yansın.
Sadık kalsın gönül kalbin andına
Aşk ile pervane dönerse dönsün.
Aşk bir heves değil gelip geçemez
Onarmak, düzeltmek değilse amaç,
Halkı,asırlarca iter geriye.
Amaç bir değilken yapılacak maç,
Fitne çıkartmayı bağlar seriye.
Onca sıkıntılar çökmüş üstüne,
Buluttan bir damla düştü toprağa
Kurak toprak, ağlar oldu aniden.
Aşka geldi şevkle baktı yaprağa
Kuru dallar coşup güldü yeniden.
Her şey birbirine yardım edecek
Döneklik insana özgü bir durum
Kalleşlik edersen ayıpta olur.
Anla, dinle sonra yaparsın yorum
Ön yargıyla değer, kayıpta olur.
Eğer çevrilirse arkandan dümen
Adam sandım güleç yüzü var diye,
Gülüşü maskeymiş, kandırdı beni.
Güzellikle övdüm candan yar diye,
Görünen haline yandırdı beni.
Ne gereği vardı maskeli yüzün
Yaşamın içine sıçtık, batırdık
Temizlemek için nazlanır insan.
Öylece pislikte yattık, oturduk
Kendi kokusundan sızlanır insan.
Bu günü gün edip yarın düşünmez



Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!