Çün göründü bize işin temizi
Söz içinde kelâm, hece olsa ne?
Zibil yığınları besler domuzu
Zararı büyük se, cüce olsa ne?
Edepsiz bilmenin faydası noksan
Ne düzen kaldı ne, nizam intizam
Kargaşada sabah, olmaz sen uyu!
Kargaşa bozuğa bindirilen zam
Böyle zamla dolmaz depderin kuyu.
Nasıl bir düzen ki? Bozguncu çıkar,
Aç bak yüreğine aşktan ne kalmış,
Umarım paslanıp, küllenmemiştir
Filiz veren tohum derine dalmış
Bulup iklimini çillenmemiştir.
Uzaklaşma aşktan gençlik çağında
Ruhum kavga etti, küstü hayata
Sürekli kaybetmek bıktırdı beni
Günleri harcadım ucuz fiyata
Bu günün pahası yıktırdı dünü.
Herkes kazancında dünya malının
Sevmeden utanır kinden utanmaz
Yanlışa inanır doğrudan kaçar.
Aşk-ı muhabbetin adını anmaz
Eliyle büyütmüş, uğrudan kaçar.
Her suçun üstünü örter eliyle
Yaşadığın günler, geçti ki dündür
Çevir kafayı da bu yana döndür.
Umudu kaldırıp koydun sa raf'a
Görüp göreceğin gün de bu gündür.
Yaşlılık çok zordur uzun ömürde
Başımıza gelen daim sıkıntı.
Ruhun genç kalırken, beden çürür de,
Ağızda, burunda, gözde akıntı.
Artık rahat yemek yemez dişleri
Aşk'a vakit yoktu hayat yolunda
Umutsuzluk tenden yaşa geçmiştir.
Tazelendi gönül yaşlı halında
Ne yazıkki mevsim kışa geçmiştir.
Kalbim bir sevdanın peşine düştü
Ne olur bilinmez böyle giderse,
Dağınık akıllar para etmiyor.
Umudun ocağı sönük tüterse
Umutsuzluk yakma, duman tütmüyor.
Her taraftan gelir sıkıntı sesi
Şaşıp kalıyorum şimdi şu hale,
Biz mi? Anlamadık olan biteni.
Basit darbelerle yıkılır kale
Kimse de durdurmaz yıkıp gideni.
Adımlar da küçük küçük atılır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!