Ölüm, gırtlağıma yarasını, dudağıma çatlağını sundu
Unutuldu kemirgen zaman ki düşlerim an ve an
Tırnağımda soluk bir papatya, şiirimde kelime
Baş ucumda terli atletim, sokağımda gece fenerim
Diş ağrım oldu geceleri tek perdelik sevgilim
Başladığım yerdeyim
Güneşin içinde
Aya doğru uzanıyorum boylu boyunca
Kavruluşum ve et kokusu ruhumda
Kaçamıyorum tutup gelmeyin bana
Yaşam ver ölümüm sen bari yaşam ver
Kanımdan akan bedensizlik
Bu intihar sabahı gözler benim
Milyonlarca nefes var âlemde
Ölümüm sen bari yaşam ver
Cız dedi birden çocuk gözleri
ve bir fırtına soluklandı
minik çiçeğin yapraklarında
yuh derken çelimsiz dişlerim
ağzıma hücum etti gökyüzü
ve boşaldı beynim ayaklarıma
öpmediğin bir dudak için
hapis yatmak ne de zor
hele bir de öpmek istediğin değilse
o başka, başka bir zor
kasırga girer gırtlağımdan
yutkunurum
ve minik bir yelkenle
açılırım bir damla suda
ruhların kızılcığına
Sübyan derisinde bitiyor zencefil
bir inat şiiri gibi sevda buzları
dişleyebildiğince yakıyor sersefil
ve umut sazları bam telinde
vuruyor heyhat sübyan derisine!
Az önce geldim kapına dağınıktın
Çılgınlık ilişti ruhuma
Olsam minik bir yel iken
Koca bir fırtına
Duymaz mısın yine Veronika?
Sürünürken tırtıl
Tırtıllaşsın bedenin
Ulurken kurtlar
Dağ başına yaslansın başın
Doğ her sabah yeni bir anneden
Ey şairim
Suyu alacaksın eline
Yumruklaya yumruklaya suretini çizeceksin
Ne değişir ne değişmez
İki kollu, bir gözlü ya da yarım yamalak
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!