Ecel yaşı her an bizimle,
Hayat yolunda dönüp bakınca geriye,
Pirinç tanesi yol kat etmemişim geride.
Soruyorum kendime "neden" diye.
Sınavmış bu dünya, her yönüyle...
Hakikat perdesi Kuran-ı Kerim'de,
Geçmişten kalmışsa, kalpte bir yara,
Durmadan acır, akıllarda kalan anılarla.
Unutmak kapatır yarayı da,
Hayaller önler, tekrarlar rüyalarda...
Oysa yaşanacak ne güzel anlar vardır,
Hoşça kal, demenin zamanı değil ki,
Kal demek için çok geç şimdi.
Bu kaos yakıp duruyor her gecemi.
Sigara dumanında ki zehir sanki,
İçine çekmenin keyfi,
Sonrasında kanser gibi...
Kapını çaldım dün gece,
Kim o dersin diye belki de...
Dinledim ayak seslerini sessizce.
Anladım ki, korkuların aşktan da öte...
Biliyorum, bir gün kapımı çalacaksın,
Gönül karşılıksız bir aşk ile yandı kavruldu.
Göz gördü gönül sevdi de, kavuşmak haram oldu.
Kelimeler düğüm düğüm boğazımda, lâkin dil sustu,
Seviyorum diyemedim, hayatın tadı haram oldu...
Kader vurdu acımasızca, can noktamdan,
Bir kış ayazında,
Karlar altında,
Çıkmıştın karşıma,
Beyazlar içindeki o sokakta...
Gözlerime sen,
Kalbime cemren düştü.
Güller dudaklarına özenir,
Ben ise gonca güzelliğine.
Güneş gülümsemene özenir,
Ben ise yaktığı sevda ateşine.
Denizler gözlerine özenir,
Ben ise aşk dalgalarının ritmine.
Bir güzele gönül verdim,
Gülüşündeki rengin tarifi yok bende,
Gözlerindeki tat, yok hiç bir kahvede...
Aslına bakarsan sevdiğim,
Senin güzelliğin,
Ne gözünde ne de gülüşünde...
Karşılığı olmayan sevdaya dalmışım,
Bir umut ile geçti en güzel zamanım,
Yürekte taşınan ince sızıdır kârım.
Şimdi halimi soracak olursan sevdalım,
Sahibini bekleyen şiir tadındayım...
Güller dağıttım bugün,
Hiç kimselere...
Senindir diye sandığım ellere,
Dalıp gittim o an hayallere,
Hiç olan renklere...
Durup bir daha düşündüm.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!