Kabardıkça kabarmışsın, tüm hırçınlığınla,
Ne yaparsan yap nafile
Erişemezsin benim kabarmış kalbime.
Karadeniz oy Karadeniz!
Nice insanlara mezar olan deniz.
Bak bana da utan biraz.
Oturmuşum deryaya karşı yudumlarken gençliğimi,
Geçen gemilerin sessizliğinde işitirim güzel sesini,
Dalgaların ahenginde görürüm o sürmeli gözlerini,
Ah bir de yanımda sadece hissetmek olmasaydı ya seni...
Giderken uzaklara,
Kal demesini bilmez misin?
Kalmalıyım yanında,
Acılar, acıtanlar, etrafını sarmasın.
Ama durma git diyorsun...
Anladım, hiç sevmemişsin,
Güzel gözlerindeki gülümseme,
Bir sevgi sözü ile dillense,
Hiç düşünmeden canımı verirdim.
Ama değmezmiş sana...
Uzatsan ellerini bana
Parmaklarımın arasından dökülen küller,
Duman olup giden ise bir kader,
Bir can kalmış bende derbeder,
Bekler yalnızlığında, doğan güne kahreder.
Düşündükçe seni, geceler yanar,
Bazen diyorum hiç görünmeseydin,
Gönül tahtıma çıkıp, kurulmasaydın...
Bir ayrılığın pençesine düşen ben.
Umudunu yitirip, unutan sen...
Şimdi rüzgar uğultusunda seslenirsin,
Bazı zamanlar olur,
Her şey bir anda gelişir.
İçin ürperir, ruhunu sarar,
Bilemezsin o an,
Daha önce böyle bir şey yaşamamışsındır.
Hayallerin büyür, arşı sarar.
Ey sevgili!
Su misali, yosun rengi gözlerin.
Yaz yağmurunda sevginin,
Sağanaklarda çekip gitmenin,
Akan damlalarında mazinin...
Daldım derinlere,
Derindeki sevgilere,
Hayalimdeki resimlere,
Dalga dalga denizlerde...
Martıların kanadında,
Kimi arabasında, kimi yuvasında,
Ben ise geziyorum kar altında.
Ellerim mi üşümüş ne?
Hiç kusura bakmayın,
Koyamam sizi cebime.
Biraz daha üşümelisiniz.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!