Dünyaya patronum deme
Siyonistin uşağısın.
Neyine gerek mertebe
Aşağıdan aşağısın.
Kanlı katil baş gardiyan
Siyah kare, beyaz kare
İşte böyle hayat oyunu
Yok aslında mata çare
Vezir yapsa da piyonu.
Hayat olmuş çarşı pazar
Şehire göçmüştü düğünden sonra
Hanıma söz vermiş, tutuyor şimdi.
Daha ilk günlerde düşmüştü dara
Yutkunup, yutkunup yutuyor şimdi.
Kiminin hayali vardır, silinmez
Bu dünyadan biraz huzur umalı
Kalabalık şehirlerde tekim ben
Boşa geçmiş bir hayatın hamalı
Can kuşuyum ten kafese yüküm ben
Kara bahtım ta ezelden karalı
Bu yaptığın beş değil, on değil
Sana çalışıyoruz biliyor musun?
Çaldıkların ilk olmadı son değil
Bu akşam yine geliyor musun?
Utanmadan çalıp çırpıp aşırdın
Yine bir sonbahar, içimde hüzün
Düşlerimde kaldı o berrak yüzün
Rüzgâr dalları savururken güzün
Kuru bir yaprakta seni hatırlarım.
Yıllara küstüm, aylara darıldım
Yol üstü, sınır bıçkını
Çalıya meyyal, bir ağaç.
Mektep medrese kaçkını
Esaret bilmez, hür ağaç.
Yemişi var damak tutar
Bir leyla tanırdım deli çağımda
Hallerim mecnundan beterdi belki
Bir lahza kalsaydı gönül bağımda
Dertlerim tükenip biterdi belki
Bilseydim onunla muradım olsa
Salınarak dolanıyor
Gareysarda bir İzmirli
Boş midesi bulanıyor
Fırın kuru yer İzmirli
Bir kaç kilo vercem diye
Döviz kuru dalgalandı bugün de
Tuzlu suya zam geliyor, az sonra...
Kodamanlar eğlencede, düğünde
Rantiyeye zam geliyor, az sonra...
Kelli, felli mebusların hepisi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!