Dip dededen miras kalan
Tarlam beni tanımadı.
On yıllarca nadas kalan
Tarlam beni tanımadı.
Selam verdim aldı gibi
Beleşe yaşamak, yegane tarzı
Cigara verince bizi severdi.
Ağzının tadını biliyor dürzü
İkramda, ülfette kuzu severdi.
Salardı meraya onca sığırı
Hıristiyan devletlere sömürge gerek.
Müslüman devletlere omurga gerek.
Hıristiyan devletler, sinsi engerek.
Müslüman devletler, edilgen sinek.
Haramzadenin çarkına akar şelale.
Fakir, zenginin kabına olur nihale.
Zengin beyzadeye ballı börek var.
Fakir acından ölsün, ne gerek var.
Üçköprü’nün kozağı
Gareysar’ın bezeği
Güneş gibi ısıtır
Bizim köyün tezeği
Tezek deyip geçmeyin
Sır aradım insanlarda kırk sene
Sırra vakıf sırdaşlara haber sal.
Laf anlattım lafazana yok yere
Sözü olan dildaşlara haber sal.
Yeri geldi yanlışlara herslendim
Oturup dertleşelim baş başa
Gönül koymaz gardaş gardaşa
Gidip dönmeyen göçmen kuşa
Dargın mısın söyle Totak Dağı?
Totak Dağı, tunçtan bir abide
Hazırlandı sefere,
Geliyor Türk ordusu
Kilitlendi zafere
Geliyor Türk ordusu
Dar gelsin yerler sana
Bana zafer zulümdür
Sonu ayrılık olursa
Yenilgiler kabulümdür
Maksuda ermek varsa
Ne oldu bize, hiç böyle değildik
Düğünü, derneği, toy’u unuttuk.
Şehirde dört bir yana dağıldık
Aileyi, akrabayı, boy’u unuttuk.
Şehirde karıştırdık sapı samanı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!