Yine senlerle başlayıp
bizlerle biten
onların dünyasında bir gündeyiz.
Günü geldiğinde bizde onlar gibi
hep bir başkasıyla ilgilenecek
tüm toplumsal ve sosyal olayları bir tarafa koyup
iç güdülerimden ayırabildiğim
farklılığımı hissettiren
düşünebilirlik özelliğimle
bana yansıyanın aşk
bana yansıyanın sevgi olduğu
yaşama dair her yerde
yitirdiğimiz korktuğumuz zamansa,
yitirdik demektir dostluğumuzu,
çünkü dostluk,
bir şiirdir,
bir çiçektir,
ve dostluk bizim alabilme gücümüzde saklıdır.
bir umt tu gelecek
bir gün
hiç ummadığım bir zaman dilimin de
ve belki de
şu an
bizim dışımızda
fitili ateşlenmiş, patladım patlayacak fünyeyim
modernize edilmiş ilkellik yazılı künyemde.
ne çağdaşım, ne çağcıl.
basbayağı köleyim.
Düşün’ ünce
Genellikle insanlar artık bir önemi ve anlamı kalmayan bir çevreden uzaklaşarak yeni bir çevre oluşturmak isterler.
Yani artık gerileten ve kültürel-sosyal bir artısı kalmadığında ya o çevreyi terk ederler ya da yeni ilişkiler yaratarak eskiyi bitirirler.
Bende öyle bir ruh hali içinde bulunuyorum bugün.
Yani HADİ KALK GİDELİM demeye çağıran bazı dostlarıma GÜLE GÜLE DEDİM.
İnsanda bazı EKSİKLİKLER yaşatıyor olsa da sonucun böyle olması bence insan sağlığı açısından önemlidir.
8 Mart Dünya emekçi kadınların mücadele günü kutlu olsun.
Ezilen ve sömürülen toplumların sınıfsal benliğini emekçi kadınlar oluşturur. Bu nedenledir ki; ANAMIZ AMELE SINIFI, YURDUMUZ BÜTÜN CİHANDIR BİZİM deriz.
Ama gel gelelim günün anlamını ve önemini sulandırmaya yönelik, ve özellikle de sınıfsal benliğinden uzaklaştırılan bir gün oldu neredeyse.
İnsanlık tarihi ne yazık ki; ezilen ve sömürülen milyonların istem ve taleplerini TEK-TİPLEŞTİRİP, geneli özel, toplumu da bireysel olarak ele alarak sınıflandırmıştır.
Buna göre, milyonların istem ve taleplerini KAHRAMANLAR yaratarak destanlaştıran sistem, ezilen ve sömürülen yığınları da kişiliksizleştirdi.
Hep sonunun asıl muhatapları yerine/adına alakasız kimseler ve kişiler konuştu.
Bunu yazan TOSUN...
Herkes sonuna dek OKUSUN.
Her canlı bir gün mutlaka ihtiyaç göreceği mekanda böyle bir duvar yazısını okumak zorunda kalacaktır ve bu son kaçınılmazdır.
Ve her canlı mutlaka gerek reelde olsun gerekse sanal da, gerçek yüzünü uzun süre saklayamayacak, üzerine oturduğu kıçının sahibi olmak zorunda kalacaktır.
ne? der gibi baktı,
yakalandım;
itiraf ediyorum hee dedim.
şimdi özgür bir tutsağım gönlünde,
geleceğe atıyorum voltaları-mı,
nasıl olsa gelecek te bir gün gelecek..
sen, benim çoğulumsun;
bize dar edilmiş yaşamın,
en direngen kavgalarından bir günüm,
her günümsün.
yarın herkes uykudayken gel ki;
bizi tek bulmasınlar.
şiirleri bir harika mutlaka okuyun
o bir ŞAİR
o birrrrrrrrr EKOL