Hayrullah Kocasakal Şiirleri - Şair Hayr ...

Hayrullah Kocasakal

Sifirin maddi alemde ki degeriyim bu gunlerde. VARIM VARIM ISTE.

Ben edebiyat adamiyim kardesim. Anlamsizligin otesiyim.
Kelimelerle oynamayi seviyorum.
Kelimelerin benimle oynamasini seviyorum.
Kelimelerin bana yon vermesini seviyorum.

Devamını Oku
Hayrullah Kocasakal

Vaktiyle yaşanmış ve kayda geçirilme fırsatı bulunamamış bir öykü bu.
Üç üniversite öğrencisi, biri fizik ikisi tarih, biri 19 diğer ikisi 21, gurbette ilk seneleri. Babaları ilk geldikleri gün yerleştiriyor bunları yurda, tesadüf ya aynı koğuşta üçü. İlk beş aylarını geçiriyorlar aynı odada. Altlı üstlü küf kokan ranzalar, rutubet kokusu, ter kokan kullanılmış battaniyeler, kalabalık, kendilerinden uzak paylaşımla dolu ama paylaşımsız bir beş ay. İlk kapısını açtıklarında gurbetin beklediklerinin bu olmadığının farkındalar. Ama babadır dinlenmelidir sözü. Kapatılıveriyorlar bu açık ceza evi görünümünde yarı bağımsız devlet dairesine. Tam bağımlı bir hayat ye ye, yat yat. Bu da ne diyorlar neresi burası. Baba ayrılırken çehre diyor tanımalısınız çehrenizi, tanımalısınız çevrenizi. O vakit izin var kendi hayatınızı yaşamaya. Babadır dinlenmelidir sözü eyvallah. Geçiyor beş ay öyle veya böyle.
Yarıyıl tatili gelip çatıyor. Şimdi evlere dağılma vakti. Şimdi analarının sıcak çorbasının sırası şimdi özlem sırası giderme sırası tüm sıkılmışlığı. Çıkmadan anlaşıyor cümlesi; Bak kardeşim diyorlar kandıracağız babalarımızı, böyle geçmez bu ömür, baktığımız kadarıyla gayet geniş çehre ve çevremiz, tanıdık gördük yetmez mi? Diretmek lazım kendine özel bir yaşamda.
Atlayıp otobüse tutuyorlar memleket yolunu. Biri Artvin ikisi Afyon yolcusu, şimdi ana sırası, şimdi sıla sırası, şimdi kestane kokusu sırası, paylaşımsız saatler sürecek banyo sırası. Koklaşma sırası, ağlaşma sırası, sevişme sırası.

Göz açıp kapıncaya geçiyor sıla sefası. Tutuluyor gurbet yolu. İkisi emin kendinden diretmişler babaya geçirmişler sözünden. Baba demişler ders, baba huzur, baba paylaşım, baba güven. Güvenmiş baba bırakmış kendilerini kendilerine. Diğeri dinletememiş ne yapsa, en sonunda ilk geleni söylemiş aklına. Baba siyaset demiş baba bıçaklama baba kavga, baba güven, yurt demiş baba kan demiş.

Devamını Oku
Hayrullah Kocasakal

Önümde uzayıp giden yol da bir birinin benzeri adımlar, çaresizlikle dolu kalbim birer adım uzaklıklarla yokluğa ilerliyor. Yitirilmiş umutlar, sevdalar, yaşananlar, geride kalanlar yok olmuşluğun çaresizliğini yaşıyor. Her adımda bir adım daha yaklaşıyorum, her adımda bir adım daha büyüyorum, yaşlanıyorum. Hâlbuki daha demincek umut doluydum, daha az önce uyandım ve mutluydum. Sevdama kavuşmama kaç adım kalmıştı ki. Ne çabuk geçti zaman, ne çabuk yitirdim. Şimdi tutunacak bir dalım bile yok. Yolumu aydınlatan ışığım varım yoğum yok. Bu acıya nasıl dayanır yürek.

Yaşananların bir açıklaması olmalı, bir bilen olmalı sebebini, biri bilmeli, diyerek harcayacak vaktimin olmadığının farkındayım. Yere daha sağlam basmalı şimdi, daha bir tutunmalı ömre. İliklere işleyen acıya inat daha bir gülmeli. Hiç atmadığın kahkahaları atmalısın. Geri dönüş yok gittiğin yolda. Yalan oldu sevdan, en genç günlerinde yaşandı bitti. Bir uçurtmanın kuyruğunda asılı idi. Özgürlüğü senin ellerinde, sevmek vazgeçmektir de gerçeğinin ışığın da salıverdin işte, kapılıverdin sen de o sele. Vardı yok oldu, yok kaldı ellerinde. Güneşe yükseldi sevdan, uçtu uçsuz bucaksız.

Dedim ya, daha bir tutunmalı yaşama, arkana bakmamalı, bakıp da geri dönme korkusunu hissetmelisin içinde. Her anın o korku ile geçmeli. Döndüğünde uçurtmanın ipinin bir çalıya takılmış olduğunu görme ihtimalindeki gerçeğin hayata geçmesinin ne kadar küçük olduğunun farkında lığın kadar farkında olmalısın rüzgârın. Sürüklenen uçurtmanın an gelip önüne çıkmayacağı ne malum. Hayatı akışına bırakmalısın. Umutla atmalısın adımlarını, daha bir sert olmalı, ses gelmeli topraktan. Seni ve onu bağrından çıkaran toprağa hınç ile basmalısın, daha gidecek yolum var demelisin, alacak nefesim var daha. Daha çok gece kanayacağım sana, çok gün yaşayacağım üzerinde, çok uykulardan uyanacağım daha, çok düşlere dalacağım sana yansıyan güneşin ışığında, çok ağlayacağım, çok güleceğim üzerinde. Daha yaşayacaklarım bitmedi dercesine basmalısın toprağa. Haykırmalısın olağanca çığlığınla, bağrına basacağın güne daha çok var, alamayacaksın beni, alamayacaksın.

Devamını Oku
Hayrullah Kocasakal

Bilindik şarkılar var kulağımda
Yaşanmışları yaşıyoruz.
En faşist en anarşist en hıçkırası haykırışlar var bastırdığım.
En ölümcül kimsenin sağ kurtulamadığı bir savaşta yada depremde
yaşıyorum da
Sağ kalmışımda ömrüm boyunca ölümseyecekmişimde

Devamını Oku
Hayrullah Kocasakal

Bir ilk yapmıştım onun için. Her sürprizi alışmış gibi karşılamaya başlamıştı. Eski heyecanı kalmamıştı hiçbir şeyin. Sıradan bir şey haline gelmişti sürprizler, günlük, gelip geçici, sıradan, bayağı…
Bir ilkti yapacağım, gidecektim, bir daha olmamaya karar vermiştim. Son sürprizimi hayatından çıkarak yapacaktım. Onu ona bırakıp, kendi yalnızlığıma gömülecektim, yaptım…

Acı bir yol ayrımı idi benim için, vereceğim en zor kararlardan bir tanesi idi. Vaktiyle cana değiştiğini terk etmek yoluna çıkmamak, kendine bırakmak zor bir karardı, Yapmakla yükümlüydüm, mecbur bırakılmıştım çıktım hayatından…

Kendi yanlışlarımın kurbanıyım farkındayım. Vaktiyle aşk mı dostluk mu ikileminde aşkı seçerek yaptım ilk yanlışımı. Sonrasında tüm uyarılara rağmen aşkta diretmem bir çıkmaza sürüklemem, gelinen nokta. Yersiz bir aşkın kurbanıyım. Aşka heba edilen bir dostluk kadar acıtan bir şey olamaz insanı. Ya karşımda ki onu o çıkmaza sürükleyişim. Neye ne kadar hakkım olduğunu bilmiyorum. “Bir insandan daha vazgeçmek”, ne zor bir seçenek karşımdakine sunduğum. Bu gün acı bir gerçekle yüz yüzeyim, dostluk bitti…

Devamını Oku
Hayrullah Kocasakal

Seni seviyorum, elmayı da,
Yakınlığın biçimsel farklılığın derinliğinde,
Bir adım ötem neyse bir adım gerimde o...
Yüreğim kadar yakınsın bana, yüreğim kadar uzak.
Bir saat öncem sendi, bir saat sonram sen.
Hissettiğim kadar yaşıyorum, hissetmediğim kadar ölü

Devamını Oku
Hayrullah Kocasakal

Ya geriye dönüp o bomboş yola bakmak,
Ya da yasamak hayati hesapsızca…
Ya gözleri kapamak bir daha açmayıncaya,
Ya da umutla yasamak gökten kemik bekleyen itler gibi…

Devamını Oku
Hayrullah Kocasakal

Soğuk bir yaprak koptu hazan gülümün dalından,
Hunharca üşüttü hayat bu gün.
Gecem, gündüzüm karanlık bir yalnızlık ile doldu.
Yaşamsızlık aldı başını gidiyor.
Yaşamamışlık,
Boşluk,

Devamını Oku