*
Parçalı bir yüreğin yağmur bulutusun.Sol yanıma sürekli gözyaşı ve yağmurla karışık yağıyorsun.
-Kurutmalık sandın yaramı.Başka gönül misafirine sunulmasın diye sürekli ıslasıl sözler akıttın.
*İç gözüme bak sevgili,hisler bölük pörçük, bulutlar yırtık pırtık.
Affet…
-İdlerim egoların sarmaşığındaki hazlara teslim.Henüz Müslim olmamış egolarım var.
İD:Ruhsal aygıtımızın en eski parçası olarak kabul edilir.İçgüdümüzü,doğuştan var olan her şeyimizi içermektedir.Asıl olan dürtülerin tatmine ulaşmasıdır
EGO:Dış dünyanın gerçekleri ile iç dünyanın haz arayışı arasında dengeyi sağlar.
-Toplum argümanlarında, aile varyantlarında psiko-sosyal açıdan incelediğimizde henüz ehil olmayan egoları vardır erkeğin.
-Affet sevgilim, bilinci, bilinçaltı filtreleri kirletilmiş şişkin egoları olan toplumüstü bir özneyim. Yüklemine yüklediğim sosyal atlasımı görmelisin.
23.23. 2011
-Spontane olmuş hayalin laliyim. Laler solar seni özlediğim baharların ortasında. Yüreğimde harların harelenir, beni anlamaz olur anlamdaş sözcükler.
-Tercümesi yapılmayan geçmişin çekilmezliğindeyim.
Öyle çok seviyorum ki bilinmeyen zamanın mişlisinde mişmişler çiçek açar.
-Yarın güzel bir tada pestil olmak için uğraşısını zaman ediyor.
1.
Belleğimde tükenmiş özlemlerin tetiği
bu_senden vurmaya hazır incinişim
meşum kayıpların sesinde hece olmadın aşka
kanımı yakan bir yıkılışın son mermisiyim
hesapsız gidişlerin bağrını deliyorum.
savaşlara susamış
savaşlarda susuz kalmamış tarihtim
arşivlerinde mitik cümleler kokan tarih
her cümlesinin bir kelimesi bir yanılgı
savaşı bu cümlerle öğrten bir tarih
dedemin enleri çok iyi yazılmış
ruh tasarımımın içine içlenmiş çoukluğumu büyüttü dertler
bir zorunluluktur yaşamın tellerinde huzur elektirik olmak
benim tasarımım heveslerime abı hayat enerjisidir
bu yüzden ,yüzülen yüzünde sularım çeker aşk fotoğrafını
atomlarımla parçalanma durumu falan değil yalnızlık
Tümdengelimdi hezeyanlar! Hiçliği buz tutmuş algılar içinde içimin magmaları eritiyordu sensizliği.
Buzun ucunda ısınmış bir geçmiş, geleceğin uçurumlarında uçarılarımı akıtıyor.
Hasretin çok ucuza sattığı yanılgılar yokuşunda yokluğun yordu.
Bir bunalım defterine yazılmış kaderimin teşbihlerinde hata yaptım.Seni her güzele benzettim.Seni her güzelde yaşadım.
Köşesi olmayan gönül evlerinde köşe bucak saklandım önce kendimden, önce senden, önce öncelerinden.
yapboz anlatımların ani gidişleri
beni sana yağdırıyor
duyumların son doyumsuzluğu
illa seni çerçi umutlarla gezdiriyor
direngenlikle sevinçle acilen
O insan senin kaderindir, ilk bakışla ve ilk yakışla tesadüflerin ocağında kavrulur. Kaderine gelir kederlerini bırakır gider. Bilemezsin aşk işte.
İçyüzünün yalnızlığına yeni bir kumaş örtmek gerekiyor. Büyümenin bir anlamı da birisini sevmektir. İçyüzündeki doyuları özel sevgilerle örtmektir. Bir ihtiyaç hiyerarşisi kendi çizgisini çizer gelir bizi bulur.
Ve sen ruhunun içinde yalnızlığa kavruk masal perisi olmuştun. Ben aşk sandığında saklanan bir jön gibi jölesiz sevgilerle doğal akışımla geldim okyanusuna.
En anlaşılmaz, bilinmez, imkansız yönünden sapmadım. Çünkü sebepsizlerim evsiz değildi,gönülevindeydi.
-Fazlasıyla sana akmış mecralarımın meçhulüyüm. Hülyalarıma kadar indi bütün dünya.Eksik yok. Biz iyiyiz, kaderin aynasında süslenen güzel.
- Onarımı zor olan bir o’nurun söz okyanusuyum. Özümden sana akan bir ırmak gibi hani derinliği, şiddetli akışı olmayan olağandan uzak, olacağa yakın bir ak’ışın sesiyim Ruhsu.
-Kaybedilmeye değer, değerlerin değmiş yüreğime.Seni kaybetmek ruhuma , dizelerime, cümlelerime çıkartılan taze ilham ekmeği demek. Kızartılmış yüzünle yazmanın sıcağını yaşıyorum.
-Küçük bir pınar,sadece sessizce, akar ve giderken damlalarınla coştu. Şimdi su ile damlayı, suçsuz ile güçsüzlüğümü ayıklamaya çalışıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!