doluyor yüreğime sevdan, bin gözeli pınar gibi...
polenli mevsimlere özlem duyan, kovanın dili gibi
bansan da dudaklarını, saklısı yok bu kovanın
Issız bir çöl sıcağında, devinerek yanan gibi...
günler argınlıkla ileniyor her geceye
Yine bir yürek sürgünündeyim
Condostuna uzanırken dallarım
Yarınlara sürüyor eşkınlarım
Güneşimi gölgeleyen dikenlerin
Boy vermeyen sürgünlerinden öte
Ah can dost!
Gündüzleri nasıl bir ses gelir yürekten
Gecenin koynunda dinlemek gerek
Ay vurdukça karlı dağın başına
Işık şöleninde kaybolmak gerek
KÖMEN
Başlık soruya hemen '' Olmaz! '' dediğinizi duyar gibi oluyorum.
İnsanlar genelde aşkın yaşının olmayacağını, her yaşta aşık olunabileceğini söyler ve yazarlar. Bence de... katıldığım bir düşüncedir bu. Ama, bu anlatılar ya yazılarda, ya da sadece sözlerde kalıra öylece. Yaşamın gerçeğinde ise, bu böyle olmuyor. Yaşlı birinin aşık olması adeta dile dolanıyor, sorgulanıyor, yargılanıyor... olmadık şeyler söyleniyor... Adeta her bir kişi kendince engizisyon yargıcı olup, yakılmasına karar veriyor.
Bu denli açık ve örtülü aşklar dünlerde vardı, bu gün de var, yarın da olacaktır. Ve yaşamın bu gerçeğine açıktan ya da örtülü tepkime içinde bulunanlar, kendilerinin de bilincinde olamadıkları iki yüzlülüklerini hemen ortaya koyarlar. Çünkü aşkın yaşı, mantığı, ölçüsü, biçisi,kalıbı yoktur. Bu sınırlamaları koyarsanız, aşkta var olan sonsuzluğu yoketmiş olursunuz.
Son rengini alırken mavi ufuklar
İçimdeki kelebeğim şarkılar söylüyordu
Dün akşam üzeri apansız bir ses
Sanki sevdamıza son gongunu vuruyordu....
Yine kararacaktı günler
Yine donup kalacaktı can damarım
öze kurban,öze kurban
özden gelen söze kurban
sevdasına susandıkça
pınarlaşan göze kurban
Yazgıya inat gideceğim bu kentten
Oynasın dursun yazgı benimle
Oynasın artık her akşamüstü
Olmasın şu akşamüstleri olmasın geceler
Yalnızlığımı gün batımları talan ediyor
Gözlerini aç ey gül!
Bilirim neler çektiğini...
Bir kelebeğin kozasından,
Bir gülün tomurcuğundan sıyrılışında
Çektiği sessiz acıyı da bilirim...
Gökçe yanaklarda gül gamzelenir
Açılan goncalar der gamze gamze
Menekşe gülüşte saklı oylumlar
Ziyneti özünde köz gamze gamze
Esrikleşir seven göz gamze gamze
Hoyrat rüzgarlara başın eğdirir
Dumanlanıp morarıyor her yan
Sen yoksun yanımda, yine yalnızım
Dallarda ay suskun, gökte yıldızlar
Gece ayazında donmuşlar gibi
Gölgeden kanatlarıyla,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!