Sahi sizler ceren gördünüz mü hiç?
Cereni görmeyen bilmeyen kişi,
Düşünde gördüğünün
Ceren olduğunu ne denli bilirmiş..?
Derler ki; ceren perilerden güzelmiş
Ben dert babasıyım
Yaşamın arta kalan vurgunlarından
Sevenlerin, sevilenlerin
Oksüzlerin yetimlerin
Ağlayan ve gülenlerin...
Sesleri bana ulaşanların ulaşamayanların
Bir şiirin kıyısından baktırıyorum seni
Penceresidir dizeleri asumanın
Yıldızlardan bir yıldız samanyolunda
Düşer yürek sarnıcına
Düşlerim seninle güzel
Sıcacık seninle gecelerim
İçimde buldukça seni
Masmavidir sevişlerim
Geceler boyu seni yaşarım
Sana ne demeliyim, bilmem ki
Dost desem olmuyor
Yaren desem uymuyor
Yar mı desem, ne dersin
Sana ne demeliyim, bilmem ki
Okyanus gönülde kaynayan nehir
Bir yanı buz dağı eriyip durur
İçine sinse de sevda aysbergin
Isıtamaz gönlün donmuşluğunu
Martı çığlığında bütün şarkılar
Bir Ceren geçti kumsalından Akdenizin
Aladağın doruklarında bin ceren geceler
Kemer, Konyaltı, Lara, Karpuzkaldıran, Belek,
Ve yüreğimce viran Perge de...
Ayak izlerinden bilinir Ceren,
Akdenizin kumsalında
Adı hasret, soyadı vuslat
Hüznünün tınısı iplik iplik...
Başı sonu bilinmez
Karma karışık...
Lakin bir açışı var ki
Cançiçeği
Pınarın başında olup,
Pınardan uzak olmak...
Bir adım daha atamamak...
Bir yudum suya
Bir demir leblebi gibidir özlem
Yut yutabilir isen
Şuracıkta bir pınar
Elimde boş tası var
İçtikçe susandıran
Reyhan kokan tadı var
Bekledim günler boyu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!