Haydar Güner Şiirleri - Şair Haydar Güner

Haydar Güner

Yaşarken kimse bilmez adını
Dosyada “disiplin cezası”,
Sicilde “uyumsuz” yazar
Çünkü o dosyaya
Yalakalık değil, doğruluk iliştirmiştir.

Devamını Oku
Haydar Güner

Sözler çürürken dilimde,
sessizliğin yankısını ezberledim.
Ne bir “merhaba” kaldı adında,
ne de vedaya benzeyen bakışların.

Fotoğraflar sarardı,

Devamını Oku
Haydar Güner

Üniversite kapısında başlar umut,
Diploma kağıt değil —
Bir ömürlük alın terinin belgesidir.
Ama bu ülkede
Diploma, yoksulluğa mühürdür artık.

Devamını Oku
Haydar Güner

Dürüstsen eğer,
İlk gün sorgulanırsın bu ülkede:
“Kimdensin? Necisin? Kimin adamısın?”
Cevabın “kimsenin”se —
İşte suçun budur!

Devamını Oku
Haydar Güner

Bir çocuk çizmiş duvara
Ev yok
Baca yok
Yalnızca üç kişi el ele
Güneş, saçma bir yuvarlak
Ve ortasında büyükçe bir gülüş

Devamını Oku
Haydar Güner

(“Ve buradaysa sadece beklemek, direnmek ve şiir...”)

Duvarın bu yakasında
Adımı dahi fısıldayamam
Ses, yankıya bile hasret
Nabzım kendi içimde atıyor

Devamını Oku
Haydar Güner

12 Kasım 1999,
saat 18.57…
akşamın ortasında
yer sarsıldı.

30 saniyelik bir titreme,

Devamını Oku
Haydar Güner

Alnındaki teri sildiğinde
Bir kefaret gibi dökülür toprağa.
Günah işlemedin sen,
Ama her gün,
Sistemin sevabını çoğaltmak için
Sana günah yazıldı farkında olmadan.

Devamını Oku
Haydar Güner

(“Bir çorba sırasına, bir dilim hayata girenler için…”)

Kareli bir masa örtüsünde
Sayılara gömülmüş gözleri
İki dilim ekmek,
Bir zeytin,

Devamını Oku
Haydar Güner

(“Bir maaşın çalındığı yerde, bir ömür mahkûm olur.”)

Bir maaştı elinde —
Zaten üç gün yetmeyen
Bir eczane kuyruğuydu hayatı
Bir simit bölüştüğü torununa

Devamını Oku