Profil kitleyip istek atarsın
Sen kimsin necisin nerden bileyim.
Kendince haklısın, bana batarsın
Sen kimsin necisin nerden bileyim?
Şimdi ekleyeyim yarın sileyim.
Sen söyleyemediklerimi
Yazmak kolay sanırsın
Sancılı süreçler
Ruha ızdırap verir
Eğreti duruşlar belimi büker
Ellerim elini tutacak amma
Gidersen;
camdaki sardunyam
boynu bükük girer geceye.
Sabahı olmaz karanlığımın.
Bana bıraktığın
kızıl bir hatırayla
Ben seninle çocuk olup oynamayı sevdim
Okula başladın, gözüm yollarda
Aldığım her nefeste seni özledim.
Ne kadar şiir yazsam
Bana göre en güzel şiirim sendin
(teşhis intak kullanılmıştır)
Yorgundum salındım koltuğa şöyle,
Bir inilti geldi derinden öyle
Koltuktu konuşan sanki benimle
“senden daha yorgun bu köhne kanepe”…
Düştük bir kez el diline
Aşk şarabın doldur saki
Ben affettim desem bile
Kırgınlığım kalır baki
Güler geçer hoş söz ile
Kırık ayna dedik düştük yollara,
Akıbeti meçhul gidiş hayrola.
Satırlarda yazarın yürek yarası,
Öyle bir roman ki içler darası
Kimden geri istiyeyim şimdi
Geri gelmiyecek yıllarımı
Bir rüya gibi geçen çocukluğumu
Kırılan bebeğimin bacağını
Bozulan oyuncağımı
Doyasıya oynıyamadığım çocukluğumu
Hayatın her safhasında sol yanını acıtanlar hep en yakınındakiler olacak.
O an hiç geçmeyecek sandığın acıların seni olgunlaştıracak.
Ve “kendimi neden bu kadar y ı p r a t m ı ş ı m” diye sorduğunda.
Artık olgunluk son bulmuş ama içten içe de çürümeye başlamış olacaksın.
Herkesin derdine çözüm bulmaya gayret ederken, hüzünlerinden açan çiçeklerle yine renklendireceksin etrafı.
Baharları benden esirgeyen yar,
Dikensiz güllerin olsun bahçende.
Hasret-i hazanda yakarken bu har,
Tevazu makamım sensin lehçemde.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!