Kara kışım bahar olmaz gelmezsen
Gül goncalar filiz sürmeden yetiş
Başıma taç eyle mor sümbüllerden
Şeyda bülbül beni görmeden yetiş
Gönlümün mihmanı uzakta durma
Kırılmış kalbimin tek mabedi umudum,
Onu da yıkma.
Ömrüm hazan mevsimine varmadan
Vuslatla son bulsun
Yetiş imdada...
YILMAZ GÜMÜŞ (Velioğlu)
Artvin Ardanuç şu Cevizli köyden,
Çağırmış Bursamız "Gel" Velioğlu.
Hayata atılmış hemde çok erken,
Gurbetten sılaya "Yol" Velioğlu.
Bir komşusu olmalı insanın
Saatin önemi olmadan kapını çalan
Aranda ne sır olmalı ne de bir yalan
En güzel anıların başrolü olan
Dedim ya;
bir komşusu olmalı insanın
Kıvranan yol ayrımlarında kaldı
Umudun telli duvağı
Gün batımları şahit
Ufka dalan gözlere
Yürekte açılan yaraya
Yama üstüne yama
Has bahçe gülüydüm lale çağında
Sen yaprak istedin, dal oldum geldim.
Çiğ tanesi umman senin bağında
Sen gonca istedin gül oldum geldim.
Aşkın badesini elinden içtim
-Yurdum İnsanı-
Can evim acıyla bir bütün olmuş
Gamze çukuruma kanlı yaş dolmuş
Tomurcuk güllerim açmadan solmuş
Kaderle nişanlı yurdum insanı.
Pul koleksiyonunun arasında
Saklı kalan sevdalar gibiydi Zila!
Umudun ateşi harlandıkça
Yanık kokusu gelirdi burnuma.
Gözyaşları kurur
Dilim lal olduysa küs sanma beni
Yakıyor içimi öyle bir dert ki
Dönmedim geriye darılma emi
Yüreğim kalemle dertleşir oldu
Kaf dağının ardı sıra ağlarım
Karanlıkta dolaşır da gölge ararsın ya!
Suretimde ki çizgilerde gizlenmiş hüzünleri görmez misin?
Gamzelerime süzülenleri çiğ damlası sanırsın da
Yüreğimin sızılarından akan
Acılarımı görmezden mi gelirsin?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!