Boğazıma takılır
Olmayacak anlamsız heceler
Yutkunamam
Sancısı sarar yokluğunun
Kurtuluş umuduyla çıkılan bu yarışta
Son veda busesidir belki o son sarışta
Bitecek elbet bir gün yolu kutlu varışta
Yiğitlik ve mertliğin çıkınca üst katına
Otuz ağustos dendi o zaferin adına
Tohum yeşerir mi toprağa düşmeden?
Kökleri yayılır mı İlmik ilmik?
Berekete bulanmadan
Şühedaya bezenir mi?
Acıtır canımı uzayan yollar
Kıvrımlara dolanan dar zamanıdır
Hasret üfürürken burda rüzgarlar
Vuslata yanarım har zamanıdır
Çalarım söylerim dinlenir sazım
Karların altında
Uyanmayı bekleyen bahar gibi
Zamanın emrine amadeyim
Geceden sıyrılıp
Gün gerçeğe dönüşürken
Sahilden başlayan hayallerim
Oturduk hasbihal ettik
Zam gelmeyen ne kaldı ki?
Biz ne ara böyle bittik
Zam gelmeyen ne kaldı ki?
"Azı karar çoğu zarar"
Dört günde dört defa zam gelmiş heyhat
Esnafsın süsleyip pazarlayıp sat
Olmadı diyorsan yan gelipte yat
Koydular ne varsa zam üstüne zam
Vatandaşta ne tepki var ne de gam
Senden sonra sana dair hangi cümle kurdu isem
Yer yarıldı gök delindi sığamıdı hiç kabına
Dualara sarılıp da ruh bedenle hemhal iken
Bu bedende benden içre neler oldu bilemedim.
...türkmenkızı...
Beyhude yollara düşen bedenim
Bedenim pirüpak hislerim vurgun
Vurgunum kalmadı artık nedenim
Nedenimdin oysa gizlerim yorgun
Yorgundur yüreğim suretim saklar
Gül bahçesinde
Sararıp solmak
Kaderin elinde
Zor kadın olmak
Sandıkla çeyiz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!