Sen başlangıçlı yıllardan sonra,
Sınırsız yollarındayım aşkın.
Gün aşırı düşüncelerimden geçerken,
Yanardağ alevinden geçmişimdir.
Susuz yorgun ve sensizim…
Uçsuz bucaksız çöllerde yol alıyorum.
Yüreğine bağla gökkuşağını.
Bir yanı yüreğimde bağlı kalsın.
Büyüttüğümüz sevginin hatırına
Aşkın en şiddetli hallerinden geç…
Çocuksu düşlerimiz yittiği zaman,
Kollarına dola saçlarını baharın.
Alkolle yıkandı kan
Reyhan kokulu şehrin acısı içimizde derin bir sızı olarak kaldı
Yozun oğulları şehrin kanı üzerine basıp geçtiği gün, tüm ağaçlar küstü
Artık yaklaşmakta olan sonsuz karanlığa gülümseyecek çocuklar
Baharın adını; “11 Mayıs Kanlı Gün” damgasını vurup, bir kasırga gibi geçti
Şiir ve sanatın ışığı bile aydınlatamaz o kirli, kinli kibirli yüzleri
Sen, baharlarda sardunya ile gül rengini giyin usulca…
Karnı tok, sırtı pek çocuklar sevinçlendikçe mutlan.
Baharları muştulayan tüm renkler, şenliklerde sana adanır.
Düşünme, mevsimler bir açımlık Gül'ün ömrü kadar kısa ve narin...
Biraz da çocukların gülüşleri kadar şen ve hareketli…
Savaşa karşıtıydı tüm çiçekler
Bahar tüm içtenliğiyle gülümseyerek gelir
Zakkum çiçekleri bile öbek öbek açtılar
Çiçekler her renginde baharın, ebruli…
Ey insanoğlu, uyan da aç gözünü!
Karanlıklara inat bir zeytindalı uzat barış çiçekleri adına
Biliyor musun?
Atomun yolculuğu ana rahminden başlar önce.
Öyle görkemli öyle muştulu ki bebek gülüşleri…
Bilinmeyenin buğusu sancılı sabahlarda ilk doğum…
Ve ilkbahardır narin yumuk ellerin bebeğim…
Her yaş dönümünde,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!