Her sabah çocuk hafifliğiyle uyanırım güne.
Ortaçağdan kalma ne kadar kötülük, hurafe varsa eskiciye satarım.
Ondan kara vesveseli kadın ve adamların hikayelerini dinlemem.
Bilirim ki onlar iyilik ve sevgiden yoksun kara yürekliler.
Oysa iyilik ve güzelliklerden savaş çıkmaz.
Hiç hesapta yokken, bir kadın çıkıp durdu yoluma ..
“Ey kadın, şiir yazıp durma!
Şiirler asabıma dokunur” dedi, dudak bükerek.
Şiir, “iyiliğin mayasıdır” dedim seslice.
Ve yüzyıllardır kadın çığlığıyla demlenen bir şiir daha yazarak,
Ona, dağlar deviren bir gülüşle yol…
Nasılda geçiverdi yıllar?
Ellerimizde yapmacık sevgiler,
Acılarla sevinçlerle dolu…
Bir zamanlar diliminde sahte mutluluk şarkıları,
Evlerimizde yapma çiçekler çoktu.
Sevgili deli kız Münire…
Nedir çektiğimiz şu akıllılardan?
Deliymişiz avare avare dolaşırmışız yollarda,
Sevdiklerimizi deli deli severmişiz küçük aklımızla
Söylesene, kime ne bundan.
Geçmiş zamanların kör dehlizinde kaldı çocukluğum.
Şimdilerde kendi aşk masalımı yazıyorum.
Bir varmışla bir yokmuşla başlayan aşk hikayeleri.
Yazlar güze döneli beri kağıtsız, kitapsız kaldım.
Kırık dökük bir hece ardım, gecenin ısıslığında.
Dallarım yapraksız, dünlerim yağmursuz kaldı.
Ne kışlar, nede yazlar masum değil artık.
Kapital adamın kirli elleri ekmek bozalı beri,
Korkulu bakışlar ardında yitip gitti umutlarım.
Çocukların çoğu katıksız, kuru ekmek beslemesiydi
Oysa namuslu insana el-etek açtırmak nafiledir.
Eski sonbaharlardan kalma bir şarkı çalıyor sokaklarda.
Albümlerde sararmış resimler her notada dile gelir.
İlk sevenlerin gülüşleri kalır ussumuzda.
Onlar giderken sırlarını yıldızlara fısıldadılar.
O sevenler ki iki vakit arası uzayan gölgeler gibi unutulup gittiler.
Hüzün
…Göçmen kuşlarla gideli, aklım uçar gider.
Hüznüm ıslatır kaldırımları.
Şimdilerde toprağa yalnızlık ektim, baharı bekliyorum.
Hüzün yüzlü insanlarla dolup taşıyor kaldırımlar.
Bilinmezlerin ötesinde, al gelinlikli düşlere uyanıyorum.
Mevsimlerden yine güz, yine hazan…
Çok durmam buralarda,
Tan yeri ağarırken düşerim yollara.
Belki biraz mutlu, biraz da kırgın...
Çok sürmez bu bahar.
Yağmurlar düşerken dallarıma giderim.
Sakın sorma mahzunluğumun nedenini.
Hileli sözler yıldırır,
Yalandan kurulmuş sevgiler öldürür beni.
Yapmacık dostluklardan buza keser ellerim.
Bir yerlere gelmeden önce,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!