Yıldızları sayarken ayışığında,
Bir saç tokamla bezbebeğim vardı elimde.
Birden nasıl, neden demeden,“büyüdün” dedi büyükler.
Sonra ansızın yüreğime bir gül düştü.
Gülleri tuttum içimde hiç büyümemiş çocuk mezarlarına ektim.
Ruhum yeniden firarda idi…
Kaçınılmaz olan o son…
Düşülecek,
Üzülecek,
Unutulacak,
Unutulacağız..
Sonra bahar gelir yeniden
Bu sabah köpüklü beyaz bulutlara maviler sürelim.
Memleket hasreti buram buram tüterken avuçlarımızda,
Hiç büyümemiş, hep çocuk kalmışız gibi köyümüze gidelim.
Kalabalık şehirlerin kapıları demirden ağır…
Şehirlerde yaralı bir serçenin gözlerine bakarak çekip gidelim..
Düşlerimi pazarlarda satlığa çıkardım,
Yağmur yağmur, bulut bulut, şiir şiir…
Düşlerim tozlu sayfalar arasında fırtınaya tutulmuş,
Kaptansız, rotasız...
Yüreğim zümrüt yeşili limanlarda aşk yorgunu
Gözlernden, Akdeniz vurgunu yemiş mavilerim
Ey yüreği nasırlaşmış insanlar,
Çocuklar diyorum.
Masum yüzlü, güneş saçlı, yağmur gülüşlü çocuklar…
Onların hatırına, geleceğine, suyuna toprağına…
Ormanlarına, yaşama alanlarına kıymayın diyorum.
Şiddetinizi, nefretinizi, bombalarınızı alın ve denizlere atın.
Buruk gülüşlerimin kıyılarında saklıdır bulmadan yitirdiklerim.
Ondan, etrafına kalın duvarlar örenlerin gölgesinden geçmem.
En kötüsünde bile olsa da umutlar,
Dünyanın bütün kötülüklerine inat,
Meydan okuyarak geçip giderim.
Ey Deniz,
Bakıra çalan göğün maviliğinde yoksun!
Varla yok arasında sensiz ve sevgisizim.
Kayıp şehirlerin çıkmazında,
Çocuk düşlerimi saltığa çıkardım, bil!
Yoksan, ölüm çok yakınımdadır.
Ey bozkırların deli kızı,
Yüzündeki o fitnat gülümseyişi bir ben gördüm
Bir de bozkır çiçekleri…
İçinde gizlediğin firdevs çiçekleri rengindeki kahkahaları özgür bırak.
Bırak, kıskandırsın tüm çiçekleri.
Nefretin Rengi Yok
Nefretin rengi, şekli yok anne!
Doğudan batıya kadar aynı acıyı yaşar çocukla kadın.
Nefret ne batılı, ne de doğuludur bil.
Irkı, dini, dili yoktur şiddetin.
Mevsimlerden sonbahardır artık
Gitmek ve kuşlarla yollara düşmek zamanı…
Giderken hazan mevsiminde sarı yapraklar onun rengi olur
Ayrılık ısısız limanlarda pusuda bekler onu…
Evlerin yalnız kapıları kapanırken,
O bakire kızların gelinlikli hayalleriyle süsler dallarını
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!