Çirkin kadınlara
Beyitler yazamam
Bilesin...
Yağan yağmuru sen gibi
Anlatamam
Ben kendi derinliğimde
Ben bitmiş bir öykünün
Kahramanıyım doktor...
Öfkeme sardım çaresizliğimi
Adımız çıktı deliye doktor
Ne garip..Yazdıklarım değil de...
Yazamadıklarım acıtıyor canımı...
Yokluğun değil belk ki ama
Suskunluğun dağlıyor sol yanımı...
Hangimiz düşler kurmadı mor dağların ardına
Ve kurduğu düşlerin erişilmezliğine hürmet etmedi çaresizce
Sevda masalları yaşatmadık mı çorak gönüllerimizde
Yitirmedik mi sihrini uzandıkça Elma dalına
Hangimiz yalanla yanlışı birbirine karıştırmadı ki seneler boyu
Sevda mavisine uçan beyaz bir at gibi
Yelelerimde ter, yüreğimde acı
Geliverdim bir gece
Gözlerinin baktığı o son noktaya
Yüreğimde acı dedim gücenmeyesin
Ağladığım geceler olmadı ama
Eski resimlerde İnsanların
Şimdi ki benim yaşımda
Resim çektirirken
Gösterdikleri
Ciddiyeti
Gülüşünün gölgesiymiş
Günümüzü aydınlatan
Yokluğunun karanlığını
Anlatmaya gerek varmı?
Şimdi Hüznüme
Derin bir acı gömülü
Satırlara saklamak
İmkansız !
Ve imkansız
Bu öyküde var olmak
Boy verdim acılara...Oldukça derinmiş....
Saçmalamışım...Hiç bir Aşk gerçek değilmiş....
Gözünde büyüttüğün kişilerin
Zaman sonra mercek altında bile
Küçücük kaldıklarını görmek
Ne büyük acı....
...içim dağlandı...