Suskun bakışlarımı katık ettim bu gece
Demlenmiş bir çay bardağına...
Bana göre o Şarkıyı hep sen söylüyorsun.
O Şarkıcı Kadın değil !
Ve beni Gözlerinden Süzülen
Ve şimdi Yüreğimin içinde beslenen kuşlar
Gereksiz bir sesle ürkmüşçesine havalandılar
Öyle bir kanat çırpıyorlar ki
Ve ben öyle susuyorum susuyorum ki!
Aklınız almaz....
Hayatta kapladığım yerden daha büyük acım…
Ah ! Bıraksam kendimi,
en çok buna ağlayacağım !
Günlerden bu gün
Biri geldi ansızın
Önce bir bakış bıraktı
Sonra minik bir gülüş
Şimdi geriye kalan
Bir kaç küçük Sihir
Söylesene sevgili
Ben nasıl Haykırayım
Sevgimi, Çaresizliğimi
Üstelik sen bu kadar yorgun,
Kararsız ve Bensizliğe hazırken !
Oysa şimdi sessizce
Çekin üstünüze sessizliği
Sızmasın dışarıdan ışık
Hüzmesi...
Çığlıklar patlayacak
Kulaklarınızda
Mesela çala çala tahtası kararmış bir Sazım olsun isterdim….
Hep ama hep aynı Bardaktan Çay içmişliğim olsun derdim….
Susunca düşünecek üç-beş güzel hatıram olsun,
bir iki Hazin iç yaram olsun belki…
Belki Yaşayacak sebebim olsun isterdim en fazla, içimden yaşamaya dair tek bir adım atmak gelmezken !......
Çokca yazmayı istediğim geceler,
Yazacaklarımın
Canımı çok yakacağını
Düşünerek
Ertelemişliğimin
Nedenlerini Ona sorun...
...içim dağlandı...