Hercai menekşeyi bile kıskandırır,
Ürkütür, tüm gülleri gülüşün.
Masal gözlerin mest eder,
En içten bestelerle çağırır aşka.
Yine de bir eda var ki;
Rüyadan uyandırırcasına gönlümü
Lale mevsimi geçti de
Lalezardan haber gelmez.
Umut eker hasret biçer
Gönül vuslat bekler durur
Çaresizlikler içinde.
Ne doğan günde bir müjde var
Afganlı, Pakistan’a mülteci
İranlı Türkiyeye...
Iraklı İran’a Türkiyeye
Türk;
Almanya’ya, İngiltere'ye, Amerika’ya mülteci....
Hepsinin hali belli de:
Ağlatıp inletse de yıkılmaz bahtım
Evlattan ayalden kalmadı ahtım
Vefalı yârim var, yıkılmaz tahtım
Ey ömür, tek gözlü bir heybesin artık.
Altınla akçeyle olmadı işim
Dilim, senden çekerim, seni dilim dilim dileyim
Doğrudur yolum, eğri yolu ben nereden bileyim
Anlatırım, sağır sultan dahi anlıyor amma;
Kalp gözü kararmışlar anlamıyorsa, neyleyim…
Dilin ettiğini kılıç etmez, tüfek etmez, top etmez,
Dilin yıktığını yapmaya, para yetmez, pul yetmez.
Dilimiz yozlaşmakta, elden gitti gidiyor, dikkat;
Ya dil elden gitmiş, ya da şerefin, hiç farketmez.
Dinle gönlüm,
Gönlüm bir dinle hele
Nedir bu ettiğin,
Nedir bu kahredişin böyle?
Seviyorum diyorsun
Farları kırık, kaporta bozuk bir adem,
Atıyor havasını, süt dişiile kırıyor kabuklu badem
Kırkınız deve kadar büyüktünüz de madem
Bu güdük eşeğin peşinde halt mı ararsınız...
Yerden göğe bin küp dikildi durdu
Efkarım hasretimden de çok
Hasret bağrımda bir ok
Sen gideli bir haber yok
Aşkın adı acı oldu.
Gurbet bir adım ötede
Zaman bir an kadar kısa ve bir asır kadar uzun
Hayat bir nefes kadar kısa, bir destan kadar uzun
Adı üç harftir lakin anlatması bir ömre sığmaz,
Yaşanması değil, anlatması bile bir muamma olur aşk.
Kuzgunlar hamle yapar kuğular üstüne
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!