Bu topraklar,
Bu bozkır
Midesidir yurdumun.
Doyurmalı onu ki
Beslesin güçlendirsin bedeni
Üstündeki sarılığa aldanma
Gecelerden bir gece, karbeyaz
Bu ne fırtına gönlümde, ayaz mı ayaz.
Ruhum karanlık içinde, aydınlığa muhtaç
Ömrüm, pembe günler görmeye aç.
Bir daldan bir orman olur, bir fidan dik orman olsun
Dalları göğe çıkıp dua etsin, geçmişin ruhu şad olsun
Kuraklığın, yokluğun, darlığın çaresi orman ve ağaçtır
Ciğerin oksijen, ambarın ürün, kasan para ile dolsun.
Bir koyundan bakarsanız görünmez,
Bir denizdir, bir ummandır Karaman.
Asırlardır tarih Karaman'da şekillenir,
Karamanda bir yön buluyor zaman.
Baharı methedip anlatma bana,
Saati kırmış da ben zaman delmişim.
Takvimden tarihten hiç haberim yok
Yazı geçmiş de ben güze gelmişim.
Yarını yaşadım ben daha dünden,
Bir halım olsa;
Binsem gönlümle,
Bir tur atsam semalarında İstanbul’un,
Bir evinin balkonunda şerbet içsem
Ya da bir fincan kahvesini Safranbolu'nun.
Bir eksen bin veren Anadolu’ya uçsam
Biri bire katsam da etmedi iki,
Cismi aslan olanlar aslında tilki.
Güneşin önüne çektiler perde,
Güldüler çekilen her türlü derde.
Yıllardan anarşi yılları,
Günlerden ihtilal arifesiydi.
Sen bana faşist, satılmış, şeriatçı diyordun.
Ben sana bakıp acıyor, anlatamadıklarıma üzülüyordum.
Senin anlamamana da hayret ediyordum.
Sen bana düşman ben sana kindardım.
Sevgiyi kör kuyulara siz attınız,
Yaşamı mahvedip hırs yaptınız
Dostunuzu düşmana bir pula sattınız
Siz çıkardınız çivisini fani dünyanın...
Gülmeler hep sahte, hepsi yapmacık
Balinaları katlettiniz,
Fokları da
Hatta size inanan
Dodo kuşlarını da…
Afganlı çocukları,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!