Bülbül şakıyacak, eşek anıracak
Köpek havlayacak, kuzu meleyecek
Öküz böğürecek, aslan kükreyecek,
Her canlı fıtratını işleyecek…
Adam olmayandan adamlık bekleme
Kendi yerini kendi belirleyecek
Vatan sevgisini oyun mu sandın
Hayali bir oyunu oynar gibisin
Önce bir öğren be çocuk sonra da yaşa
Bilmediğin bir yemeği sunar gibisin.
Toprak nedir, vatan nedir, kan nedir?
Gün bu gün, fidanlar toprakla buluşmalı,
Ağaçlar birleşip, ormanlar oluşmalı
Yeşil ile var olur yaşanacak bir dünya;
Her fert, vatanı cennet yapmak için çalışmalı.
Kör kuyular dibinde bir katrecik su
Kova kova çektim de kandırmadı ki
Aşk gerçek, hayat yalan buymuş doğrusu
Aklım erdi de, gönlüm anlamadı ki...
Kökünden büyüdüğüm ağaç, dal budak oldu
Gökten üç bulut düştü
Biri
Gözlerimde yaş oldu kaldı
Biri
Yüreğime çöreklendi
Biri
Bir bahçe ki gönül bahçem;
Goncası kararmış, gülleri solmuş.
Lalesi sümbülü hep harap olmuş,
En yakın baharı bir serap olmuş,
Güneşi mehtap, ırmağı şarap olmuş.
Düşlerim unutuldu, kabuslar kaldı
Aşklarım unutuldu, hüsranlar kaldı
Gidenler yok oldu, kalanlar kaldı
Kalanlar yetmedi, gönül hep arar...
Dağarcık boşaldı, güller kasede
Kimler geldi kimler geçti bu şehr-i Karamandan,
Yeterli hâsılat kalmalı idi bu ebedi harmandan,
Hala Berber Abide traş olmak gerekmiyor ki;
Karaman da nasibini almalı değişen zamandan.
Toplantılarda havan dövüldü, ama su değil,
Alınan bir gül kokusu, yanık kokusu değil,
Karaman birlik oluştu ve bu işi başaracak gibi;
Artık içimzideki umut, gelecek korkusu değil.
Ellerim kırıldı, koy verdin gittin
Mektuplar yazacak elim mi kaldı,
Suskun gittiğin gün, sesi kesildi,
Yalvarıp gel diyecek dilim mi kaldı.
Mecalim yok, derdimi nasıl anlatsam




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!