Nasıl yaşadık o güzelim yılları
gidenler bıraksa da hatıraları
korunda ısıtıp durduk o günleri
şimdi gelirler mi? çağırsak onları
koygun söyleme naci dudağın kanar
Yaşlanınca rahat ederim sanma
ağaçlar solur senden kalanları
başlar bir sancı karnında
birde akşamın tafrası
kalır sofranda
Makaslamışlar günü
gülsem ağlasam ne çıkar?
bütün akşamlar
ikindiden mayhoş akar
sesin sıcak odalarda
Kimseyi tutamadım
yine kaldı yalnızlığım
koca suyun sesinde
bütün gece oyalandım
yollarda kaldı
Yusuf’alar yıkığında
dünyamız başka olur açılmazdık kimseye
dağılırdı çocukluğumuz
akşama kızardık gün gitmesin diye
her günümüz
yazılmasa da olurdu bir hikaye
Şebboylar açtı
sen yoksun
yağmurlar yağdı
sen ıslanmıyorsun
ne kokun
ne de ıslaklığın kaldı buralarda
Tüm renklerin kökü kaldı köyümde
çok düşündüm
urgan izini kuyu bileziğinde
suyun aynasında kuşlara öykündüm
akşam telaşlanmıştı küçüklüğümde
Belliki
sende sesimi boğdu ikindi
kurudu yapraklar gibi
akşam güneşinde
neyim varsa çocukluğumda kaldı
İzmir'de geçti o güzelim günlerim
Kocadım orada kaldı bakışlarım
Geçmiş günlerimi her gün hatırlarım
Badem sonra erik beyaza püründü
Armudun sırası geldi çiçeklendi
akasya erkenden sırasını savdı
Ne kaldı dünden?
Yorgun asma altı sohbetlerinden
Çayın demi geçmeden
Gün inmeden
Aynalara küsmeden gel
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!