Bakışı, gözünde kaç bin yıllık sır
Her gören kaybeder kendini onda
Çözenler yaşarken bilmem kaç asır
Bu halkaya giren ne başta, sonda!
varsın değmesin de uçuşsun tel tel !
avuçlarım bomboş kalsa da olur !
tarasın saçını inceden bir yel.
korkarım;dokunsam büyü kaybolur !
kimine sırma tel kimine ipek...
Eninde sonunda gideceksen, git!
Sallanırken giden aşka ellerim,
Senden son hatıra kalan bu hüzne,
"Hoşgeldin ey hüzün" der gülümserim
bana hayat dolu şiir yaz dersin!
içinde gülen şu gözbebeklerim...
içinde gönlümde uçan uçana,
içinde her renkten kelebeklerim...
ne bir düş ne hayal aşk gibi gerçek...
gönlümde bir kuytu; dilde söz iken,
ne kadar güzeldi,hoştu yalnızlık !
yıllardır küllenmiş küçük köz iken,
aşkla alevlenip coştu yalnızlık !
kalmadı elimde ondan başka dal !
Gördükçe aynada tahammülüm yok! /
Sorup durdum her an bu neyin nesi/
Bir sır ki karşımda ;her çizgi her hat,/
Yüzüme denk bir yüz aksin kendisi!
Baktıkça gördüğüm çok yakın gibi/
Bugün de akşama vardı nihayet.
Yine akşam, yine tasa, yine gam...
Bu şarkılar ancak katlanır kıldı,
Akşamı; çalınca makam-ı hüzzam.
Akşamdan kalmayım her sabah yine.
Dalgaların sesini,
Bastırırken sessizlik,
Kıyıda beklenen ben,
Bekleyen kimsesizlik!
İskeleden baktığım..
Beynim kıvrım kıvrım sanki labirent !
Git gel çıkmaz bir yol şaşıp da kaldım !
Düşüncelerim mi o tutan kement ?
Yıllardır kendime alışamadım !
Sevdanın dilini öğrendim amma ,
Sevdim de sevilme hayali kurdum.
Suya düştü bütün o hayallerim .
Mazlumum; ahımı dilime vurdum,
Semaya kalktıkça bu boş ellerim.
Bir kere ahımı aldın ya git yan!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!