Memleketimin insanı çile için doğmuş gibi
Tam kese doluyor derken bir yerden delinir dibi
Mal mülk de edinir lakin yoktur bunun ilk sahibi
Desem de boş demesem de yesem de hoş yemesem de
Al takke ver külah ile yürütülür bütün işler
Evliya misali dolaşıp durdum
Doğuda Batıda ikamet kurdum
Sistemler değişik düşünce ayrı
Aradaki farka kafamı yordum
Gördüm ki batıda kafa önemli
Bir yudum emeğimiz ve bir lokma işimiz de
Olmayacaksa eğer
Ters yüz edip dünyayı yeniden kurmanın
Vereceği acı
Kuyruğa girip de sadaka beklemenin
Utancına değer
Gece örttü yüreğimi ateşim sendin
Dakikalar saat geçti neden geçmedin
Gözlerim tarayıp durdu gelip gideni
Herkesin güneşi geldi bir sen gelmedin
Şimdi gölgeler içinde efkarlardayım
Küçücük bedenle ana karnında
Daha gelişmemiş çenek gibiyim
Girdabın içinde dolanıp duran
Gözü açılmamış bebek gibiyim
Minnacık gövdeye ağır yük almış
Kederleri efkarları dertleri
Bırakalım artık atalım gitsin
Tek bugünü yaşayalım seninle
Dünü ve yarını satalım gitsin
Çilingir sofrası kurulsun hele
Bir felsefedir yaşam
Satırlara sığmayan
Anlamak için sırrını
Ömür çok kısa bir zaman
Belki de bundandır ağlamam
Heyhat ben hiç felsefe yapamam
Koyunların kuzuların
Yayılıyor yaylalarda
İçli çalıyor kavalın
Yankılanıyor dağlarda
Acıların kahırların
Sarılamadım sana doyasıya öylece
Bir anda hayal oldun şimdi gündüzüm gece
Yarım kalmış mektubun yazdıkların bilmece
Karalamış gitmişsin bir satır birkaç hece
Erken bitti baharım kışlarım uzun uzun
Kaldırımlar ayak izlerini saklar
Kirlenmiş parke taşlarında
Ayak izleriyle bastırılmış yaşamlar
Sis perdesinin ardında
Ortaya çıkarlar bazı akşamlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!