Vapurlar kalkar
Sirkeci'den
İstanbul sabahlarına
Üsküdar'dan Kadıköy'den
Vapurlar kalkar
Umut taşırlar karşı kıyıya
Bir hayal geçer
Yanımdan
Uçarcasına
Ürkek bir bakış atar
Kirpiklerinin altından
Sıcak bir sevgi akar
Hayat denilen sahnede
İyi kötü rolümüz var
Kimi baş rolü kaparken
Kimi figuranlık yapar
Acı çekerken birisi
Pencereyi açıp bakmak dururken
Perdenin ardına gizlenmek niye
Sarmış iken sevda dumanlı başı
Gölgeler içinde saklanmak niye
Aç yüzünü güneş çıksın buluttan
Kendime hikmet eyledim kelime cümle derledim
Aynada bol nutuk atıp tamamını ezberledim
Suya sabuna dokunan yuvarlak laflar belledim
Vardım ahali yanına hamasi sözler söyledim
Karlar yağar sevdaların üstüne
Kapanır kalplere gönülden yollar
Buz tutan kubbede ılık nefesler
Çatlıyor soğuktan donmuş dudaklar
Şimdi birbirinden oldukça uzak
Zifir karanlık gönlümde
Aydınlık pencerem sendin
Şu ömrümün yalanında
Tutunduğum tek gerçektin
Şimdi yalanların gerçek
Kaybettiğimde geceyi gün ışırken
Olmayan yatağımdaki yastığımsın
Titrerken mum ışığının sönüklüğünde
Üstüme örtemediğim yorganımsın
Hayallerimin sokaklarında İstanbul’un
Ortasında bir köydeydik
Yedi tepeli büyük kamburun
Bilinen mevsimlerin dışında
Şimdi aşk mevsimiydi İstanbul'un
Sarılarak kol kola tutuşarak el ele
Bekliyorum gelmiyorsun biri mi var alıkoyan
Çıkmıyorsun telefona ağla yürek derdine yan
Yanağında parmak izi kim bu izinsiz dokunan
Dudakların bana haram sen artık benim değilsin
Sözlerin var kulağımda sana gerçek bana yalan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!