Her insan bir duvar örer kendi kısmetine engel
Sonra da yakınır durur 'atıyorlar bana çengel'
Dışarda düşmanlar arar asıl düşmanı kendisi
Ömrünü böyle tüketir hatırlatmazsa birisi
Olduğu gibi görünse göründüğü gibi olsa
Ela gözlerine tutulup geldim
Sen elini bense kalbimi verdim
Aşkımızı ısıt diye bekledim
Neden gelmedin gelip görmedin
Görüp sarmadın sarıp sevmedin
Kim tüketmiş seni bahar görmeden
Bırakmış kendini körpecik beden
Erken teslim olmuş yenilmişsin sen
Dur bakalım daha kar erimedi
Tükense de umut bir kırık sazda
Bir zamanlar aşk vardı
Samanlıklar seyrandı
Göz gözeydi sevgiler
Sevgililer hayrandı
Şimdi değişti artık
Bir hamsi alayum dedum
Koştim heman bazara
Çok canli idu paliklar
Deymesun hiç nazara
Koydim hamsiyu ocağa
Söylemesi kolay, kabullenilmesi zor bir kelimedir unutmak, unutulmak.
Sahi neyi unutur insan? Niye unutur? Hiç düşündünüz mü?
Ben düşündüm, hatırlamak istemediği şeyleri unutur genellikle insan.
Bazen bir eşyadır unutulan, insana önemsiz gibi gelen.
Bir fotoğraftır mesela, geçmişte yaşanmış siyah beyaz aşklardan kalan. Kuru bir gül yaprağıdır, hatıra defterinde saklanan.
Bir damla gözyaşıdır, ipek mendili ıslatan.
İki adım ileri bir adım geri
Görsene be adam durduğun yeri
Tembellik kanına işlemiş senin
Uyuşmuş bedenin kaşınmış derin
Silkin de kendine gel biraz biraz
Uzanmazsan düşmez ağzına kiraz
Bükülmüş beliyle
Bozkırda bir kadın ana
Yürüyor ağır adım
Kahırla mı kesilmiş göbeği bilinmez
Sırtındaki çalı çırpı öbeği değil
Dünyayı taşıyor gibi
Bir anda gölgelenir beyaz dediğin griler
Kayar gider ellerinden var sandığın yokların
Düşersin yukarıya tepe bildiğin kuyudan
Çıkamazsın içinden olmayan fikirlerinin
Ya unutsun seni sen gördüğün o başkası
Şafak vakti doğar güneş Japonya’dan Tokyo’dan
Yükselerek gökyüzünde Hind-i Çin’den Pekin’den
Moğolistan Türkmenistan Kazakistan Horasan
Işık doğudan yükselir Batıyı aydınlatır
İnsanlığın binlerce yıl geçmişi kültürü var
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!